21 Aralık 2009 Pazartesi

kısa bir açıklama:)

ıQ testleri falan benim için değil:)
gerçeklerle yüzleşmek istemiyorum:D

ama bu testler güzel..hoşuma giden sonuçlarda çıkıyor:))))

bugünde hangi Meyvasız Ağaçsınız diye soran testi çözdüm..
Kavakmışım..şu Kelt burçlarımıydı ne ondada kavak benim burcum:D
enteresan bir tesadüf..
taratataaaaaaaaaaammmmmmmmmm iştee Test Sonucu:))))
Kavak
Zarif bir kişiliğiniz var. Suyu bol, bereketli toprakların insanısınız. Ama bütün bunlar kırılgan olduğunuz anlamına gelmiyor. Aksine dayanıklı bir ağaçsınız. Yeter ki gereğinden fazla ısıya denk gelmeyin. Aşırı sıcaklıklardan, kuru mizaçlı insanlardan ve bile isteye verilen zararlardan kaçtığınız kadar kaçmıyorsunuz hiçbir şeyden. Değerinizin farkında olduklarından insanlar, acaba ne zaman size ait olan hangi özellikten yararlanabilirim diye düşünüp duruyorlar. İşte kalbinizi en çok da bu çıkarcılar kırıyor. O yüzden kendi suyunuzun kenarında, güneşle, sıcakla tek başınıza mücadele ederek var olmayı tercih ediyorsunuz.

Arkadaşlar
boşdurmuyorum beni tanıdığınız gibi..
uzun zaman yattım..kabuğuma çekildim
bugün sabah bir telefon görüşmesinde uzun zamandır görüşmediğimiz değerli bir insan
sakın dedi..sakın başarısızım diye düşünmeyin
siz sosyal tarafı çok güçlü ve aynı zamanda işhayatında olan bir insansınız..
Türkiye'nin en baba işadamlarıyla sık sık biraradayız
herkeste aynı bunalım..sıkıntı
Toplumda var bu genel olarak
sakın..işleriniz yolunda gitmiyor diye kendinizi başarısız görmeyin:)
acaip bi motivasyondu biliyormusunuz..
İyi geldi bana

ben yarın(salı) uçuyorum gene
1 hafta yokum..İstanbul size emanet

18 Aralık 2009 Cuma

Kadersizmisiniz:)

diye soruyordu test:)
bende cevapladım soruları..
yine bilimsel değil tabiiki:D

Kader oyuncususunuz
Kaderle oyun oynamayı seviyorsunuz. Arada bir yönünü değiştirmek için küçük mücadelelere girmeyi, olmazı oldurmayı denemeyi, enerjinizi ortaya koyup olabilecekleri seyretmeyi ve başka ihtimallere açık olmayı asla ihmal etmiyorsunuz. Hatta bu sizin yaşama biçiminiz. Kaderle oyun oynamanın hayatla oyun oynamak anlamına geldiğini, hep olagelene boyun eğmenin sıkıcı olduğunu biliyorsunuz. Oyun oynayarak hayatı çekilebilir kılıyorsunuz. Kader de bunun farkında. Size onunla oynayabileceğiniz fırsatlar yaratıyor. Bilmeceli, bulmacalı, bol heyecanlı bir hayatın tadını çıkarmaya devam edeceksiniz.


güzelmiş dimi..pekte yalan sayılmaz:)

güzel bir haftasonu olsuunnn

*bu testler msn kadında:)

14 Aralık 2009 Pazartesi

haftabaşı:)

şimdi ben çok sıkıldım ya
işler bi türlü yürümüyo ya
anacım evde yün örmek benim işimmi:)
şimdi de reprenk patikler örüyorum:))))

neyse..
cumartesi günü bir açılış ve bir toplantı daveti
açılış enerji ile ilgili
toplantı Unicity..yeni ürün giriyor Türkiyeye
benim 6aydır kullandığım
yememden tasarruf etmemi gerektirmeyen
ama yinede gitgide eriten harika bir üürün:D
bide gençleştiriyor Allah kahretmesin:)
bu cumartesi ürünün lansmanı yapılıyor..iyi olacak:)

neyse..
ben giyindim
kürkmantolu siyah mantom,
topuklularım..ıvır zıvır çıktım yola
ambalaj süper..ama cepte anca yol parası:)) oda düzelecek hayırlısıyla

bu arada ya Eminelere gitmem lazım
çocukların botlarının alınması lazım
ne yapsam diye bir düşünce

yolda bir farkettimki telefonu evde bırakmışım
haydi geri..
5 cevapsız arama
5ide Emineden:)
aradım
abla seni hep sıkıntılı halimizde arıyoruz
çocuklarda çok özlediler
dolma yaptık,çiğköfte yaptık gelde beraber yiyelim:)

aöılş sonrası gittim..
nasıl özlemiştim bende çocukları
nasıl büyüdüler..
sarıldık koklaştık
sıcak sobanın yanında oturduk
konuştuk
çayımızı içtik..
çok şükür abla bu havada başımızın üstünde damımız..herşeyimiz var diyen Emine
gülen çocuklar
bna nasıl iyi geldi bilseniz
4yılı aştı onlarla birlikteliğimiz
merdiven siliyor..alacakmış maaşını (200tl)
birde Belgin Hanım var
sağolsun
oda kolkanat oldu onlara
onun için rahatım bir nebze
şartları benden çok iyi..yüreği güzel bi insan
ondanda Allah razı olsun.

Eminenin çocuklarına öğüdü onurlu olun..
kimseye muhtcolmadan ayklarınızın üzernde durun
benim gibi cahil kalmayın(her cahil Emine gibi olsa varya)

işte böyle
oradan ayrılıp toplantıya katıldım..
tabii bu arada bunların hepsi başka yerlerde:)
günüm yollardaydı
ama güzeldi
doydum
ısındım.

pazarda..güzeldi:)
sakin
keyifli
huzurlu:)

pazartesi..
şimdilik iyiydi
dilerim söz tutulur ve haftasonun kadar kutularımızı alır sahaya ineriz:)

11 Aralık 2009 Cuma

uzun bir aradan sonra:)

Bir babayla tanıştık..
Konuşuyoruz
O anlatıyor ben dinliyorum..
Askere gitmeden evvel evlenmiş.Hazırdım o sorumluluğa dedi anlatırken(ben böyle birini daha tanımıştım)
Daha sonra iki kızları olmuş
Kızlar Üniversite okumuşlar
Evlenmişler
Bir zaman sonra ayrılmış biri
Şimdi 8 yaşındaki oğlu ile babaevinin yakınında oturuyor.
Çalışıyor ve kendi düzeninide sürdürmesi onun için iyi..
Tabii bizim elimiz her zaman üzerinde dedi
Diğeride ayrılmış oda yanlarında
Ben dedi 20 yaşına kadar gözünden bir damla yaş akıtmamışım
Kolay harcıyorlar..defalarca uyardı eşini eğer gidersem bir daha dönmem ona göre düzelt davranışlarını demiş kızı çocuğunun babasına.
Ve Herşey aynen devam etmiş..
Baba kabul edersen gelicem demiş birgün
Ama yok eğer kocandır birdaha dene dersen..Giderim ve bu gidişle
Birgün ölüm gelir.
Bazıları beni suçluyor dedi adam
Çok kolkanat geriyormuşum yüz veriyormuşum diye
Ben nasıl kıyarım evladıma dedi..gözgöre göre nasıl acı çekmesine katlanırım.
**********************
Onlar küçükken başlayan
Okula başlamalarından itibaren düzenli devam eden çok güzel bir alışkanlıkları olmuş.
Çarşamba akşamları televizyonu kapatır, hep birlikte otururlarmış.
Aile içi sohbet
Dökülüş
..
büyük kız ilk adetini yaşayabileceği günlerde sıkıntılarını annesine söylemiş..
anne biraz izah etmiş kızına
korkma sakın falan diyerek
sen merak etme anne demiş kız
çarşamba akşamı konuşuruz
olduğunda bana söyledi dedi

o bunları anlatırken ben de böyle bir aile ortamında yaşamış kızların evliliklerinde mutsuz olmalarının ne kadar büyük olasılık olduğunu düşünüyordum. Bunların ardından bana onu söyledi baba da.
Kızlar, baba biz onu aradık demişler..ama yoktu..denedik olmadı.

Baba 62li..Sendikalarda çalışmış..sohbeti, açıklığı, şevkati

Özendim..kendimizi düşündüm
Arada kalmış bir kuşak oluşumuzmu acaba
Yoksa..ne bilmiyorum

Şimdi siz kesin bu babaya teşekkür edeceksiniz ,bu kadar un bir zamandan sonra bana yazdırttığı için
Hepimize güzel bir haftasonu diliyorum..(olabildiğince)

21 Kasım 2009 Cumartesi

oyalanıyorum

gene bi testler:)
can sıkıntısı demeyeyimde
kendimimeşgul etme cabası
aylak bakkal hesabı:))

işte sonuç:)
James Dean
İnsanlar sizin yanınızdayken kendilerini evlerinde hissediyorlar. Çocukluklarına ve gençliklerine fütursuzca dönme ihtimaliyle tanışıyorlar. Bu yüzden sizin yanınızdayken sınırlar ortadan kalkıyor, her şey, herkes eşitleniyor. Kimi konularda aşırı iyimser, kimilerindeyse aşırı kötümsersiniz. Hayata ilişkin dengeli bir algılama yetisine sahip olduğunuz söylenemez. Ama bu sizi yaratıcı kılıyor. En akla gelmez şeyler sizden çıkıyor. Kötümserliğinizin de iyimserliğinizin de kaynakları duygularınızın derinliğinden geliyor. Aşka gelince… Bir sahiplik ilişkisine dönüşmedikçe ve başka denizlere açılmanıza izin verildikçe birini sevmeye devam edebilirsiniz. Ama sizi bir eve, yuvaya bile olsa bağlayabilecek her şey en güzel düşlerinizi bile karabasana dönüştürebilir…
Hangi ünlünün reenkarnasyonusunuz demiş..sonrada eklemiş bu testin bilimsel bi anlamı olmadığı zaten anlaşılıyor diye


şimdi çıkıp sinemaygideyim..biraz daha kalsam gece olcak..ve gün yine ölecek

Güzel bi haftasonu olsun

20 Kasım 2009 Cuma

buradayım..

selamlar kumhavuzuna gelip dolaşan dostlara
hele birde özledik yahu diyenlere 3 kat bonus:)

evdeyim
sabahlıyor ve günüde bişekilde evden çıkmadan bitiriyorum
izdivaç programları
diziler
bu arada şallar yapıyorum..uyduruyorum
tabii onlrda satılmıyor:)
satılmalarına ihtiyaç kalmadığında değişik değişik kullanırım artık:)

beklemek......
birde böyle terbiye ediliyoruz galiba
terbiye edile edile ne hale geleceğimizi bilmiyorum

güzelbir haftasonu diliyorum hepinize

1 Ekim 2009 Perşembe

kısacık..

yorgunum bugün..
biraz evdeyim

kaç gündür Dernekle ilgili yoğun koşturmacamız vardı
birde Çocuklarımızdan biri daha evlendi:)

Bir taraftan tadilat
bir taraftan temizlik
bir tarafan atölye kurma çalışmaları

ben varya iyiki çalışmıyorum bu ara:)
güzel denk geldi.

Bu haftasonu Balgözlüm İstanbul'da.
Peter Pan Müzikal ilk gösterimi MKM de yapılacak.
Dünyada ve Avrupa'da bir ilk
750 star sahnede:)
ve bunlardan biri(hemde baya bi özel) o sahnede olacak:)
4 Ekim Pazar akşam..
biz oradaız kısmetse:)

öpiim bi sizi:)

6 Eylül 2009 Pazar

gülümseee:)


uzuun zaman sonra yaşadığım en güzel haftasonuydu..
dolu dolu:)

süper bi sezon kapanışı yaptık canım..
Alkolsüz:)))))


süper olsun bu hafta
uzun zamandır beklediğimiz bizi çok sevindirecek haberler gelsin bu hafta

mutlu olalım
ayaklarımız yerden kesilsin:)

31 Ağustos 2009 Pazartesi

benden kadın hikayeleri..1

ataletten kadın hikayeleri vardı
bu arada bende birikiyor
otobüste
sağlık ocağında
uçakta
yanımdaki kadınlarla konuşuyorum
seçmecemi kardeşim..
bana hep farklı hikayeler denk geliyor:))

en son bugün dolmuşte yanımda oturan genç hanım..
sol bilekiçinde bir mühür..
tabii bilinçaltı panik yaptı hafif..hiç güzel olmayan şeyler canlandı zihnimde
sordum..
boşanmış..nikahlanacakmış
ama gebelik raporu istenmiş kendisinden aksi takdirde 10 ay beklemesi gerekiyormuş..
burası tamam
nikahlandığı şahıs sevipte kavuşamadığı sevdiceğini kaçırmış
sonra o hamile kalmış.
bu arada kız müracaat etmiş boşanma davası açmış.
şimdi oda nikahlanıyormuş inat..
ama yazık değilmi dedim..
sana yazık
tamam o sevdiğini almış..daha sonra yaşansaydı çok üzülürdün iyiki şimdi olmuş.Her şerde var bi hayır.
Ana sen öylesine bi evlilik yapacaksın
Ömür bu kadar kolay harcanırmı?
yok dedi..
benimde sevdiğim vardı
3 kez istediler babam vermedi..
şimdi bu olay yaşanınca
babam evlenmemize izin verdi:)
bak dedim..
ne güzel olmuş..
hayırlısı olsun.

ve durağa geldik..

kursun ardından:)

bittiii..sınava girdik..
ara eleman yetiştirilmek üzere açılan kursun sınavı
sanki üst düzey eleman alacaklar..o derece yaneeee:)
yaptık..
benim ceap kağıdıma yazdıklarıma verilecek puanları çook merak ediyorum:))
ama varya iyiki bunlara bağlı değilim..ya da tek umudum bunlar değil
kendi imkanlarımızı yaratabiliyoruz:)

ama güzel insanlar tanıdım
gencecik insanlarla birarada:)
tabii esas onlar beni tanıdılar:))
bugün hakkımda yapılan tanımlama şuydu..çok hoşuma gitti:)
bizim grup zaten rengarenk
en son sen geldin
hani yemeğin üzerine nane serpersin ya..işte sen o oldun:)
tamamlandık:)
en yaşlıları ben ama en genç ruhlusuda benmişim:))

uzun bir aradan sonra buradayım işte:)

kurs bitti..
çarşamba günü
ve bize daha evvel cuma olacağı söylenen sınavın ptesiye ertelendiği bildirildi o gün.
ptesi sabah 10da başlayack 9da buradaolun.
Tamam
bu süreç bi şekilde değerlendirildi tabi tarafımdan
tekrarlar falan
dün akşam yani ctesi bir haber
sınav saat 13 te olacakmış..
nasıl yani??
ve bu bir kursiyer tarafından bildiriliyor
enteresan..
peki herkese haber nasıl verildi?? verilmedi mutlaka
sabah 9da orya gittiğimizdemi söylenecek??
bumu ciddiyet
bumu verdiğiniz değer??
Lokad Yönetim Kurulu Başkanı sınavın ptesi olacağını söylediğinde
ama bize cuma dendi diyen arkadaşmızı bir dövmediğiyle kaldı o gün.
Efendim bize bunun bir garantisimi verilmiş..o kim oluyomuşta ona hesap soruyormuş

hadi bunu idare ettik..
ama bu yapılan
bi ciddiye almadıklarının apaçık örneği
ve üstelik Lojistik sektörü
vakdin nakit olduğunun bangır bangır söylendiği sektörde yaşananlar.

başlarım sınavınıza dedim bugün
madem bu kadar önemsiz
e havada güzel
aradım manitayı:)

hadi deniz kenarına
Yeşilköy'de çok sevdiğim bir yer var
zaman zaman giderim oraya
Su ürünleri Koop. tesisi
süper
çaylr taze
fiyatlar güzel
denizin üzerindesin..
lodos var
branda şemsiyeler patır patır vuruyor
gulette gibiyiz:)

oradan bir yürüyüş
sahilin o keasiimini görmemiştim hiç
nasıl güzel
İstanbulun içinde muhteşem sakin temiz ve yeşille deniz

bundan sonra termosta kahveni, kilimi ve kitabımı alıp gidebileceğim bir yer keşfettim:)
geçenlerde de bir yere gittik yine..
yok dedim hayal görüyorum:)
E5te geçerken hiç görünmeyen bir cennet..
hemde o kadar yakınki:)
koca bir göl ..
etraf yemyeşil..

anlayacağınız güzel şeylerde oluyor:)
hayat bu işte
bunca sıkıntı içerisinde bu sürprizler..neşeme neşe katıyor:)

sınav giricem tabii
ama..başlangıçtaki heves gitti..yok ettiler işte

haftamız güzel olsun:)

13 Ağustos 2009 Perşembe

pişşttt

geldim ben
dün akşam
bu kez baya bi hareketliydi:)

güneş cayır cayırdı
ve ben giderken AŞK ı almıştım yanıma okumak için
her fırsatta güneş altında
kah bahçede
kah çarşı içinde bir banka bacaklarımı uzatarak
kah nehir kenarında çimlere oturarak okudum
müthiş bir keyifle..

Mesnevi'yi okumaya hazır hissetmiyordum kendimi
gitmeden evvel doğumgünümde gelmezse alıcam dedim..ve gelmedi:D

AŞK tan sonra evet zamanıymış artık okuyabilirim dedim:)

uzun zamndır haber alamadığım arkadaşıma ulaşabileceğim tek insanla aynı uçaktaymışız giderken:)(tabii bunun mesneviyle alakası yok..yokmu?? bilmem:)
o ortak arkadaş sayesinde tekrar telefonlaştık ve pazar günü onlara gittim..Şiar oğlan kocaman olmuş..2 yıldır görüşememiştik canlı olarak..
hep birlikte kısa da olsa hasret giderdik..
kendi büyüttüğü çocuğunun şimdi onu büyüttüğünü örneklerle anladık..

cuma günü akşam sürpriz bir doğumgünü partisine davetliydim..
sürprüz hazırlnırken ya Gültende burad olsaydı denilen partide acaip eğlendik..
Mekan süperdi:)
kocaİstasyon binası'nda özel izinlerle yapıldı..
Canlı Müzik..
Caz..
Yugoslavca
Türkçe Müzikler..

beni gördüğüne hiç memnun olmayan biri vardı tabii canım onca insan içinde:)))
oda ortamı kaldıramayıp asık suratla erken ayrıldı zaten:)

partide ayrıca doğum Günü olan Swetlanaya 20 yıldır birlikte olduğu İsma evlenme teklif etti:)
Swetty Ja dedi..ama hala evliliği kabullenemiyor:))
ama düğünü benim orada olduğum bir tarihte yapmaya çalışacaklarını söyledi:))

ctesi akşam bir düğün..
çok sevdiğim
düğününde olmayı gerçekten arzu ettiğim dünyalar güzeli Bernamızın da düğünü o tarihteymiş:)
beni görünce bir sarıldı Gülten Teyzem diye:)

yaa
işte böyle

güzeldi anlayacağınız
dostlarla,
yeğenlerle
ve AŞK(Elif Şafak) la geçen birkaç gün..
tabiiki Krista ilede buluştuk:)

dün akşam döndüm
bugün telefon ve mesajlarım yanıt verdim..
ee 4 4lük oluyorum kolay değil;)

bugün kursa da başladım..
yeni yaş..yeni umutlar

şimdilik bu kdar yeter dimi:)

hepinize sevgilerrrr





yeğen

7 Ağustos 2009 Cuma

:)

alamanyadan selamlar:)

31 Temmuz 2009 Cuma

çok keyifli bir gecenin sabahından..

çok uzun zaman oldu yazmayalı
tamam hiçmi bişey olmadı
bissürü şeyi sıraladım bir nebze de olsa yoluna girdi bazı şeyler
çalışırken yapamadığım, zamanı uyduramadığım pekçok şeyi sıraladım bu geçen süreç içerisinde.
Sağlık kontrolümü yaptırdım.
Tansiyon için ilaç kullanmaya başladım
yeşil renkli üzerlerinde kalp olan haplar kullanıyorum:)
12/8 13/8 lerde seyrediyor hazret..
Galatada acaip sarhoş oldum mesela..koptum..çook uzun yıllardır olmadığım kadar sarhoştum..güvenilir ellerde olmanın rahtlığıyla olsa gerek bir saldım kendimi..
eve gelene kadar da taksi şoförünün kafasını şeettim valla..zavallım:)ama her mesleğin rizikolu tarafı var dimi:))
iş konusunda var bişeyler..yoluna koymaya çalışıyoruz

hepsinden zamn zaman haberdar edeceğim sizleri:)

ama ben asıl bu akşamdan sözetmek istiyorum

bu akşam güzel bir akşamdı
Ekol Lojistik bizim Dernek adına bir bir gece düzenledi..
Alem fmden Füsun'un sunuculuğunu yaptığı bu geceya destek veren pekçok isim vardı.
Bununla ilgili azrıntıları size Umut Çocukları Blogunda anlatıcam..
Yalnız Gökhan Türkmen'in orada olması güzel bir sürprzdi benim için
hani Büyük İnsan' ı söyleyen başarılı genç:)
sonra..haluk Levent..canlı performans..
onunla coştuk zaten

ve sonrasında ben Yusuf Hakan Elif ve Osman abi soluğu Taksimde..asmaaltında aldık..
gecenin 2sinden sonra cd çalrd sustu
ve canlı müzik:)
güzel bir sesti şarkıları yorumlayan(müşterilerden biri)
ve bende..sonradan tutamadım kendimi
ve istanbul'da
Cumhuriyetin Sokağı'nda
ben
Bu akşam bütün meyhanelerini dolaştım İstanbulun dedim..
ardından..
bende adettir
kızkardeşim için
Ah bu şarkıların gözü kör olsun dedim..
nasıl bir keyifti anlatamam
bunlar benim keyifli olduğum zamanlarda söylediğim şarkılar..
bir İspanyol meyhnesinde de söylendi zamanında
ispanyol müzisyen gitarını alıp benim masama oturdu..
ama en güzeli bu akşamdı arkadaşlar
en güzeli..
istanbul'da
o sokaklarda sesimin çıkmasıydı
ben çok mutlu oldum çookkk
gelen tepkilerde güzeldi;)

ve nasıl ki ..m a taze taze yazılması güzel dediysem
eve geldiğim bu saatte
saat sabahın 5ine geliyordu
bunu sizlerle paylaşmk istedim...

hepimie güzel bir cuma ve ardından güzel bir haftasonu diliyorum

14 Temmuz 2009 Salı

Burdayım :)

Konuşmayan tavus kuşu Camio
“(...) Tüm insanların alnının ortasına birer sayı yerleşen o lanetli andan itibaren, hiçbir günün sıradan olması beklenemezdi. Hiç kimse olup bitenlere bir anlam veremiyordu. Dünya tarihinde Sayılardan Önce (S. Ö.) ve Sayılardan Sonra (S. S.) olarak adlandırılan yeni bir milat söz konusuydu ve yeryüzüne ayak basmış en vurdumduymaz kişiler dahi bu duruma kayıtsız kalamıyordu.

İnsanlar bıkıp usanmadan birbirlerine, alınlarında sayılar belirmeden birkaç dakika evvel içlerine nasıl bir sıkıntı bastığını, önceki gün köpeklerin hiç durmadan nasıl da havladığını, kapılarında asılı duran koskoca nazar boncuklarının nasıl orta yerlerinden çatladığını, o gece denizin üzerinde uçan daireye benzer bir cismin ışıklar saçarak nasıl dönüp durduğunu veya ak sakallı nur yüzlü dedelerin rüyalarına girmek suretiyle onlara böyle bir felaketi önceden nasıl da haber vermiş olduğunu, defalarca anlatıyorlardı (...)”

Berrak Yurdakul’u daha önce tanımak ve yukarıda, kısaltılmış bir alıntı yaptığım Konuşmayan Tavus Kuşu Camio (Okuyan Us Yayınları, 2005) adlı fantastik romanını, dumanı üzerinde tüterken keşfetmiş olmak isterdim. Yazarın, benim bu sözlerimi okurken muzipçe gülümseyip, “Zamanı değilmiş...” diye mırıldandığını görür gibiyim.

Kimsenin söz etmemiş, çok satmamış olmasına hiç şaşırmadım. Türk okurunun hiç alışık olmadığı fantastik türde, alışık olmadığı alegorilerle, çok zekice, çok hızlı ve ardındaki muazzam kültür birikimini “gizleyemediği” bir roman yazmış Berrak Yurdakul. Üstelik bir ilk roman.

Konuşmayan Tavus Kuşu Camio, büyüklere bir masal bile değil, gerçek anlamda bilgin büyüklere bir masal niteliğinde: Öfkenin kötüleştirdiği iyiler, iyiliği iktidara varmak aracı olarak gören ve kullanan kötüler, hem mitolojik, hem mistik göndermelerle bir felsefe alegorisi olarak kurgulanmış.

Kendisi de bir mistik olan Berrak Yurdakul, bu ilk romanında günümüz insanlığının düşün yavanlığını hicvetmekle yetinmiyor. Yaşadıkları kültürde ruhani yerlerini bulamayan insanların kutsal inanç boşluklarını doldurmaya çalıştıkları sahte metafizik, sahte mistisizm, sahte bilgelikle de ince ince dalga geçiyor. Ama anlayana...
demişti mine g. kırıkkanat
****
bu yazıyı okuduğumdan buyana her fırsatta sordum bu kitabı
En son beşiktaş alkım'da buldum:)
birsolukta okuyor insan..
Tavsiye ederim

1 Temmuz 2009 Çarşamba

kısslarrr

tatildeyim:)
bitti
dönüyorum kısmetse yarın
ve sonra başlıyor gene yarış

Efemiz sarılık oldu..1 gece küvezde kaldı
aldığım haberlere göre durumu iyi

sevgiler
sıcak selamlar Egeden:)

20 Haziran 2009 Cumartesi

Efemiz geldi:)


nasıl yakışıklııı:)
nasıl şekerrrr:)

sağlığıda yerine maşallah
52cm 3350 gr

ömrü güzelolsun Efenin..
büyüsün rakı içecez onunlabiz:)
Eferakı bile içermiyim acaba:))

16 Haziran 2009 Salı

..

göründüğü gibi kolay değil be bi çok şey

deyip gitmiştim...
gene geldim

canım Ege çekiyor
ama öyle böyle değil
bizim Egeden başlayıp
Yunanistandan devam eden
o kıvrım kıvrım yollarda sürüp güzel manzaralarda mola verip
İtalyaya
oradan Fransa'ya giden bi tur
İspanya Portekiz
Andalusien

ooff offfffffff

neden bende şöyle sıradan şeyler istemiyorum:)

dün gece Paristeydim:)
o demir yığınının altında sevgilimle(olmayan) öpüşüyorduk:)))))))
bugün biriyle tanıştım
pilot
uçuştan geldim dedi
nerden dedim
Paristen dedi:))))))))

hahaha
hayat tuhaf

13 Haziran 2009 Cumartesi

Durum Özeti

en son size yarın bi hikaye anlatıcam demiştim
o hikayeye başka hikayeler karıştı
zaten benim hangi planım planladığım gibi gittiki:)

Salı günü çalışırken bir mesaj geldi
Ortaköydeyim diye
26 yıllık arkadaşım
bazen yıllarca o veya bu sebeple görüşmediğimiz
genelde ondan gelen uzaklaşmalar oldu
ama ben hep nerde olduğu belli bi insanım:)
birkaç aydır telefon yada msn aracılığıyla konuşuyorduk
son Çorlu ziyaretimde bi kahve içimi uğramıştım

kontroller için gelmiş İstanbula
hemen indim Ortaköye
birbirimizi birbirimize hiç çekiştirmedik biz
her buluşmada sanki dün görüşmüş gibi konuştuk

geri dönecek ve ertesi gün tekrar İsta gelecekti
ne gerek vardedim
gel bize
olurdu olmazdı..
geldi
o akşam 2yi ettik
sabah ben işe
o da öğlen hastaneye

o saatlerde biz patronla konuştuk ve benim o gün son günüm olması kararlaştırıldı..
hemen ardından aradı arkadaşım
söyledim..bugün son günüm diye
kalmamı istermisin dedi
sesin iyi gelmedi dedi
sen rahat edeceksen benim için iyi olur dedim
iş çıkışı ortaköyde
püfür püfür Boğaz havasında oturduk
ne kadar karar vermiş olsamda
gerçekleşmesi ilk anda zor gelmedi değil
işsiz kalmak
yeni başlangıçlar
ama bundan 4 yıl evvel İstanbula gelen Gül değilim tabiiki
birsürü insan tanıdım
gerek iş gerekse özel çevreden
zenginledim
işi bıraktığıma dair veda mailime gelen geribildirimler beni mutlu etti
ruhum okşandı..

birsüre kafamı dinleyeceğim
yarım işlerimi tamamlayacağım
dün akşam arkadaşımın yazlığına geldim
oda evi bana bıraktı

26 yıllık arkadaşımda birazdan gelecek
eskiler ve yeniler
ortak payda ben:)

güzel bugün
hava sıcak
deniz durgun
cdçalar çok geldi
dışarıda azda olsa insan sesleri var
onlara kapattım kendimi
sadece denizin kıyıya vuran sesi ve
klavyenin tıkırtısı var kulağımda

iyi olacak herşey
güzel olacak

her bitiş bir başlangıç
yeni heyecan

ve benim etrafımda güzel insanlar var
diğerlerine kapalı dünyam.

9 Haziran 2009 Salı

haftasonunun ardından 2:)

bu ay sonu işi bırakacağım ya
dolayısıyla arabada gidecek
bunun için birikenleri dağıtmaya ayıklamaya çalışıyorum
komşulardan gelenler vardı kıyafetler
kadın kıyafetlerini nereye götüreceğimi bilememiştim
Bakırköy Kadın Cezaevi dedi bizim Yönetimden biri
aradı bilgi aldı
ve dün sabah oraya uğradım
hem göreyim konuşayım bilerek hareket edelim diyerek

ne yapıyorlar dedim..
Bütüngün odalarındalara ve duruşma Günlerini bekliyorlar dedi Komutan
Bir Psikolog arkadaşa yazdım bişey yapabilirmiyiz ona göre konuşalım Cezaevi Müdürü ile diyerek.

5 yaşına kadar çocuklar var
Mahkumların çocukları
bir kreş var bahçede
Burası için birşeyler yapılabilinir
çocuklara oyuncaklar, boyamakitapları, boyalar vs...diye düşünüyorum.

Askerler için kitaplık kurmaya çalışıyoruz dedi Komutan
Ansiklopedik bilgiler içeren kitaplar falan..
işte böyle
dünde böyle başladı

size yarın başka br hikaye anlatıcam:D
sevgilerrr

8 Haziran 2009 Pazartesi

haftasonunun ardından 1:)

dedim ya taşındık diye
bu haftasonu oldukça hareketliydi gene
cuma Levazımdan çıkıp Taksime..toplantı
dönüşte trafik berbat eve geldiğimde saat 9u geçmişti

gece mailler..Derneğe onların incelenmesi ve yanıtlanmaları gerek
cumartesi akşam bir düğünümüz vardı
babamın teyzesinin torunu evlendi
düğün Büyükderede idi
tabii oraya giderken bizim Efe ve annesine uğradık evvela
Efe henüz bagajda:) Ama 15inden sonra heran teşrif etmesini bekliyoruz hayırlısıyla
geçen hafta onun kapısüsünü ve sepetini hazırladık
şekerlerini daha evvelden hazırlamıştık.

sonra düğün
düğünleri seviyorum ben
uzun zamandır görmediğim insanları görme fırsatı oluyor
yada sevdiğim insanlarla birarada olma fırsatı
bu düğünde öyleydi işte
sadece doğumunu bildiğim delikanlının Amerika'da master yaptığını öğreniyorum
onu gördüğümde onun hiç tanımadığı ama bizim çocukluğumuzda çok güzel anılarımız olan
çok genç yaşta kaybettiğimiz dayısını görmüş gibi oluyorum bir anda
1980 de bir Halk Eğitim Kursunda yetiştirdiğim Halk Oyunları Ekibinden bir eleman:)
güzeldi be:)

pazar Günü oldukça yoğun geçti
taşınma sırasında bende birkaç dolap ayırdım
evde mecburi bir düzenleme olacaktı:D
annem bütüngün kumaşlarıyla haşır neşir olamadı ne yazıkki:D

bir kısım giyim vede bir çalışma masasınıda kardeşimle benim Esenyurttaki çocuklara götürdük.
Emine'nin durumu yine oldukça sıkıntılı

biliyorsunuz bir şantiyeye gidiyordu sigortası yapılmıştı
oradan çıkarıldı
birkaç eve merdiven silmeye gidiyordu
onlarda kendimiz yapıcaz diyerek sonlandırmışlar
elimde oldukça paylaşmaya çalışıyorum
Hatice takdir getiriyor
en azından onun için burs başvurusunda bulunmak lazım.
Sonra eve geldik
ve ben mutfağa daldım
gece 2ye kadar
iyi oldu:)

bu sabahıda sonra anlatırım..çalışmam lazım:)

3 Haziran 2009 Çarşamba

taşındık

sonunda oldu
ben 3 yıldır aynı işyerinde sürükleniyorum
hep bir kapatma ve taşınma muhabbeti
sonunda oldu
nereyemi:D

patronun evine
bütün gün burun buruna

haziran sonu ayrılacağımı söyledim geçen hafta
hayırlısı

28 Mayıs 2009 Perşembe

FORMULA FUTBOL ŞÖLENİ

KİMSESİZ KALMASINLAR…

Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu (TOSFED) tarafından bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilecek olan“Formula Futbol Şöleni”ninde sporun birleştirici gücü tek bir amaç için kullanılacak ve kalpler“Dünya Çocuklarına Yardım” amacıyla atacak.

Dünya’nın en hızlı pilotlarının oluşturduğu takımla ile Türkiye’nin çeşitli alanlarda en ünlü isimlerinin buluştuğu ALL STARS takımlarının yeşil sahalardaki mücadelesi 3 Haziran Çarşamba günü saat 20:00'de Ali Sami Yen'de gerçekleşecek.

Biletix’te (www.biletix.com) satışa sunulan tüm bilet gelirlerinin yüzde ellisi UNESCO ve UNICEF’e diğer yarısı ise Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı ve Umut Çocukları Derneği'ne bağışlanacaktır.

Sizleri ve çevrenizdekileri de bizimle birlikte tek yürek olmaya ve bilet almaya davet ediyoruz.

Bilgi için:
Banu Hasırcıoğlu
TOSFED Basın Sorumlusu
+90 533 810 33 14
press@tosfed.org.tr

Umut Çocukları Derneği
Yusuf Ahmet Kulca
0532 375 7141
0212 297 4911info@umutcocuklari.org.tr

27 Mayıs 2009 Çarşamba

klavyeme takılanlar:)

gördünüz yada okudunuzmu bilmiyorum.
Br kadına büyük ikramiye çıkmış.
Çocuklarını güvence altına almak istiyormuş5 tane çocuğu var
onlar için ev almış
sonrada ver elini Etiopya
oradaki çocuklar için harcamış..harcıyormuş falan filan

ben bu haberin altındaki yorumlara takıldım
biri Türkiyede bu kareye rastlamak zor/imkansız demiş..

girip yazamadım
Türkiyede bu çocuklara yada bunun gibilere yardım edenleri misyonerlikle suçluyorlar diye
üstelik büyük ikramiye çıkmadan bunu yapan insanlar nelerle suçlanıyorlar diye

bir başkası burada yardımlarla incil dağıtıyorlar insanlık neymiş görsünler e benzer yorumlar yapmış
bir diğeri
hadi birlik olalım Afrikaya yardım edelim demiş..

bir söz geldi aklıma
bir öğretmenimiz söylemişti
bahçedeki çiçekleri sulayayım derken pencere önündekiler kuuruyup gidiyor diye

sabah beri nelerle uğraşıyorum bir bilseniz:)
bir annenin, üstelik hamile olan kızına yaşattıklarını annelik hakkına bağlamasına söylendim..
dünyaya gelmemiş bir bebek anneanne tarafından böyle bir travma yaşıyor ve sen hala kendini haklı görüyorsun diyerek
bakışını değiştir artık
lafa gelince, anne olanlar ben anneyim demeyi biliyorsunuz dedim
bu durumda(ki inanın kendi kurguladıkları) özür de dileyebilmen gerek dedim..
annesin sen

diğer tarafta 10 yıl evvel kanser atlatmış
şimdi yine ağrıları olan
hayatını birtürlü düzene oturtamayan eski arkadaşımla yarım saat konuştum..
yeni tanıştığı insanların sohbet ederken kanser geçirdiğini öğrendklerinde uzaklaştıklarından yakındı
artık canını çok yaktığını söyledi
sürekli sorgulamada

diğer taraftan..ofis kapanıyor
kolilerleyiz
Haziran sonu işi bırakacağımı söylediim patron
beni ciddiye almıyor sanıyorum:)

tansiyon için hap kullanmaya başladım
ama bu sabah 16/9du gene:) zaman lazım heralde

dün göz muayenesine gittim
15 yıldır gözlük kullanırım
ölçümler sonucu doktor
sizin gözlük kullanmanıza gerek yokki çok çok hafif dedi:)
o zaman bu sonuçlar nasıl alınmış dedi:)

işte böyle

25 Mayıs 2009 Pazartesi

haftabaşına girdik ya:)

geçen akşam bir düğündeydik
annemin arkadaşının oğlu evlendi
güzel bir düğündü
başarılı bir halk Oyunları Ekibinin eğitmeni olunca evlenen
tabii başka bir lezzet vardı ortamda

en başta ekranda geln ve damadın çocukluktan bugüne fotoğraflarını izlerken
eh be dedim
varsayki bigün seninde böyle bişeyelere ihtiyacın oldu
o kadar yer gezdin
gördün
böyle bir durumda verebileceğin fotoğrafın varmı:)
birincisi ben çektiğim fotoğraflarda pek yer almam:)
2.si olanlardada ya bi manita vardır yanımda
yada absurt bi poz:D

anlayacağınız öyle bi durumda çocukluk ve okul fotoları olur ancak:D

annemin birdiğer arkadaşı
eşi kızları damadı ve torunuyla aynı masada idik
birşey oldu
ve amca cüzdanını açtı birşey gösterecek
hepsinin tek tek fotoğrafları göründü :)

ne güzel dimi:)
ben yazmışım
bir yazı evvel
ve o akşam bir örnek:)

22 Mayıs 2009 Cuma

fotoğraf meselesi

yıllar evvel
evli olduğum dönem
ben Türkiye'de 1 yıl bekleme durumundayken yazdığım ama hiçbir cevap alamadığım mektuplardan biriyle bir fotoğrafımı göndermiştim

evlenip oraya gittiğimde her cüzdanını açışında hiç görmedim o fotoğrafı
sonra birgün
sona yakın bir zamanda(zaten 2,5 yıldı)
cüzdana daldım
arada gözlerden birindeydi fotoğraf
sanki gizli sevgilisiyim dedim
halbuki acaip hoşuma gider
kasada hesap ödeyen bir erkeğin cüzdanını açtığında
en görünür yerde
eşinin, sevgilisinin çocuğunun fotoğraflarının görünmesi

sonraları vermedim kolay kolay kolay fotoğrafımı
bir sevgilim oldu
o cüzdanını açtığında benim foto gülerdi
ama o zaten başkaydı
böyle güzel bir kadınla birlikte olmak kolay olmasa gerek diyenlere
hayır
ben böyle güzel bir kadının benim sevgilim olmasından gurur duyuyorum derdi
anneme telefon ederken ben
benim adıma kendisine teşekkür et
iyiki seni dünyaya getirmiş derdi.

geçenlerde yeni çektirdiğim fotoğrafı gösterdiğimde
istedi birtane
peki dedim verdim
ama gözlemliyorum
cüzdanını açtı ve görünen yere koydu fotoğrafı
bakalım dedim..
çocuklarının yanında ne yapacak
yalnız veya arkadaşlarıyla iken orada durur tamam
ama hayatındaki kişilerin yanında ne olacak..
her seferinde bunu düşünecekmi?? düşünebilecekmi?? vs...

geçen gün
cüzdanını çıkarması gerekti
ve o arada benim footoğrafıda çıkardı
aradan:)
bana gösterdi..hani bak hep yanımda anlamında
güldüm
anlamadı

sonra açıkladım
bak dedim..konu bu işte
o fotoğrafı öyle taşımaktansa hiç taşıma bence
ve anlattım

hayatıma sokmak istemediğim gerçekleri
ama bi şekilde sızdırdığım gerçekleri
çıkarmak istiyorum

sana en az 1 ay evvel anlattım ama
ama anlamadın
anlamak istemedin

ben lafımı kolay söylemem
öncesi vardır

bitti...

14 Mayıs 2009 Perşembe

buda hayvanlar aleminden:)

1) Yarasaların olaganüstü yön bulma yeteneği onların radar benzeri bir özelliklerinden kaynaklanır.
2) Hayvanat bahçesindeki filler zincirlerinden kurtulmaya çalışmazlar çünkü kaçamayacaklarına şartlanmışlarıdır.
3) Yunuslar ses sinyalleri gönderip balıkları sersemleterek avlanırlar.
4) Yılanlar avının yerini diliyle aldığı kokuyla bularak avlanır.
5) Bazı kuşlar, balıkları, onlara yem getirerek avlar.
6) Bukalemunlar renk değiştirdiklerinin farkında bile değildir.
7) Kirpilerin kamuflaj yeteneği yoktur.
8) Bir “pire” kendi vücut yüksekliğinin 100 katından fazla zıplayabilir.
9) Kunduzların dişleri kırıldıkça yeniden büyür.
10) Penguen erkeği kuluçkaya yatar, Denizatı erkeği hamile kalır.
11) Köpekbalıkları asla hastalanmaz.
12) Dünya tarihinde en çok insanın ölümüne sebep olan hayvan sivrisinektir.
13) Ateşböcekleri iletişim için ışıklarını kullanırlar.
14) Atlar her şeyi olduğundan 2 kat büyük gördükleri için ürkektir.
15) 250 milyon yıldır dünya üzerindeki varlığını sürdüren ve hiç değişime uğramayan canlı hamamböceğidir.
16) Ornitorenk'i farklı kılan özelliği memeli olduğu halde yumurtlamasıdır.

13 Mayıs 2009 Çarşamba

belki lazım olur:)

1. Bir kâğıt parçası en fazla 7 kere katlanır.
2. İnsan beyninin %80’i sudur.
3. Beethoven beste yapmadan önce kafasını soğuk suya sokardı.
4. Bir hamamböceği kafası koptuktan sonra 9 yıl yaşayabilir.
5. Elektrikli sandalyeyi icat eden kişi dişçiydi.
6. Salatalığın yüzde %96’sı sudur.
7. Bir örümcek türü olan Tarantulalar 2,5 yıl yemek yemeden yaşayabilir.
8. Bir karınca kendi ağırlığının 50 katını kaldırabilir.
9. Kedilerin beyninde 32 tane kas vardır.
10. Her iki tarafın da kan bağışı yapması halinde düellonun yasal olduğu ülke Paraguay’dır.
11. Bugüne kadar bilinen en ağır böbrek taşı 1,36 kilodur.
12. İnsan kalbi dakikada 60–80 defa çarpar.
13. İleri doğru bir adım atıldığında insan vücudunda 54 tane kas çalışır.
14. Endonezya’da pazarlık sırasında paranın yere atılması fiyatta daha fazla indirim yapılamayacağı anlamına gelir.
15. Marilyn Monroe’nin 6 tane ayak parmağı vardır

11 Mayıs 2009 Pazartesi

Haftasonu İzmir:)

cuma günü gidebilirim dediğim İzmire gittim:)
ve hatta döndüm bile

boyozlu kahvaltılar:)
Balçova turu:)(uzuun bir sohbet..işle ilgili)
otobüs beklerken girilen kozmetikçi
Melise alınan yüz yıkama jeli..solüsyon vede saç kremi
ee kızımız büyüyor
şimdiden önlem alsın:)

Şirinyerde bir Züccaciyenin önünde inip
Mudoda görülmüş ama alınmamış
defalarca tekrar almaktan vazgeçilmiş bardakların 6sını 10 liraya görünce
tabiiki poşetlerle oradan çıkmamız

akşam yemeğimiz
Kardeşle sarılmalarımız
tüm ailenin dolaşması
sohbetler

Pazar günü
kahvaltı keyfi
hayatta ilk defa enginar ayıklama
ilk defa enginar dolması yeme

Melisin Müzikal seçmelerine katılma hakkı
ve seçilmesi:)Yazılı teyit bekliyoruz
inşallah herşey yolunda gider

bizimde bir Müzikal Yıldızı yeğenimiz olabilir:)

koştura koştura Şirinyere eve dönüş
20.30daki servise yetişme telaşı
vee

işte bu sabah buradaydım ve hatta çalışıyorum:)

8 Mayıs 2009 Cuma

BURÇLARIN ARAPÇASI :)))

bunları duymuşmuydunuz?
Alamanya'da bir Alman arkadaşa hürriyetteki burçları tercüme ederken Kova neydi ya diye masadaki arkadaşlar asorduk..biri çıktı Eimer dedi:))
Burç Kova Wassermann
Eimer(Ayma)..bildiğimiz kova:)))
buradada damacana olmuş:))))

KOÇ - Davar-ül Kurban
BOĞA - Sığır-ül Camış
İKİZLER - Adem-ül Çift-i Aynen
YENGEÇ - Mahlükatül Böcekvari
ASLAN - Mahlükat-ül Vahşi
BAŞAK- Nebat-ül Arpa-ü Yulaf
TERAZİ - Endaze-i Kantar
AKREP - Haşarat-ül Zehr-i Zıkkım
YAY - Silah-ül Zemberek
OĞLAK - Davar-ül Veled-i İnat
KOVA - Damacana
BALIK - Mahsülat-ı Derya

bi iş peşindeyim
bugün İzmire kaçabilirim..
size güzel bir haftasonu diliyorum:)

6 Mayıs 2009 Çarşamba

dün hıdrellezdeydim:)

biliyormusunuz bilmem
her sene Ahırkapı'da Hıdrellez Şenlikleri düzenleniyor
geçen yıllar Kalyon Otelin arkasından Armadaya doğru ve devamındaki sokakta oluyordu
bir insan seli..
bu yıl sahilde yapılmış Organizasyon
dün bütün günü Hastanede(kontroller için merak etmeyin.Sonuçları bildiricem:)
geçirip sora patronun evde biraz çalışıp onu Nişantaşına bıraktıktan sonra
trafik keşmekeşi ortasında
orayada yettim:)
dilek ağaçlarına dileklerimi astım:)

gecemin büyük bölümü bu çadırda geçmiş olmasına rağmen
bu çadırdaki etkinlikler bizim kuzenlerin grubu işte..hani bahsediyorum ya
Cezayir Sokağ'ndaki mekanı işletenler
bu işi iyi biliyolar canım:)






dışarısı da harikaydı
her yerde rengarenk
gençler
yaşlılar
değişik yemek standları
boyanacak duvarlar:)

ve tabiiki ahırkapı Deniz Feneri:)


kalabalıktı
herkes eğleniyordu

ben bu seneki etkinlikleri pek beğendim
çok düzenli
ve kaliteliydi herşey

seneye
kaçırmayın derim:)
daha fazla resim ve bilgi için TIK

4 Mayıs 2009 Pazartesi

hoşbulduumm:)

1 tek gün
bu kadar iyi gelir insana
1 tek gün bence bu kadar güzel değerlendirilir
günün sonunda neredeyse 500 km yolda yapılmış olsa
gidişte ve dönüşte yüzündeki ifadenin farkını gördüğünde
bakışlarını farkettiğinde
1000 km bile yapılır dersin
dün sabah Çorludan yola çıktık
ben cuma akşamı bu programı yapmıştım
ve kimse karşı koymadı
ben, annem, teyzoş, eşi Yaşar abi ve Tuğba+Efe
sabah 9 gibi hazırlanıp çıktık yola
Velimeşe Korusunda kahvaltı keyfi..
sonra Saray..
Belediye Parkında sıcacık karafırın simitleri ve çay

bu fotoğraf Belediyenin tanzim ettiği bölümden..
çevrede bulunmuş olan tarihi eserler sergilenmiş.

kâh güneşli, kâh yağmurlu ve hatta sağanak eşliğinde
yolumuza devam ettik..
Öyle güzeldiki yollar
bol virajlı
sağı solu yemyeşil

Demirköy'e giderken sular varmış..
dağlardan gelen
şifalı sular:)
tabiiki bayılırız
durduk
sularımızı içtik
dağ kekiklerimizi, ıhlamurlarımızı aldık oradaki tezgahtan
fotoğraflar çektim tabiiki




Demirköy'de bir Manyetik Alan'dan bahsedilir
orayı merak ediyordum..
uzuun yıllar evvel bir gitmiştim ama
tazelemekte fayda vardı:)
çok acaip heyecan yaptım
acaip güzel yaşanası bir duyguydu:)
bayır aşağı yol
gerivitese takıyosun
ayaklar boşta
ve araba geri geri gidiyor
aynı şey bayırda
boş viteste
bayır yukarıda yaşanıyor:)
anlatırken bile heyecanlandım şimdi:)

sonrasi.
İğneada
beklediğim bu zaten
tamam dağlar ormanlar güzel
ama hedef denize ulaşmak olunca
o bambaşka bir duygu benim için

kısa bir yürüyüş
Manzara muhteşem

balık rakı
kalkan muhteşemdi
salata..
bahçede yetiştirdikleri kıvırcık ve soğandan
miss gibi

sonrasında içilen çaylar
dönüş yolu
güneş öyle güzelki

Her ne kadar yolda benim yanımdaki koltukta kucak kucağa oturan Tuğba ve Efe(o henüz dünyaya gelmeyi bekliyor)
nin rahatsız olmamasına için daha bir dikkatle kullanmaya çalışmış olsamda
o yollarda araba kullanmak çok acaip güzeldi:)

dönüşte yolu çok uzatmayalım dedik ama
Fatihin İstanbulun fethinde kullanılan güllelerin dküldüğü tarihi dökümhaneyide görmeden geçmedik
Kazılar durdurulmuş ne yazıkki..
koruma altında ama bu konu ne kadar başarılı..üzücü
bu konuda netten bulduğum kısa bir açıklamayıda ekleyeyim.

Fatih Sultan Mehmet’in 1453 yılında İstanbul'un fethinde kullandığı top güllerini döktürdüğü yer olan Tarihi Demirköy Dökümhanesi İlçe merkezine 3 kilometre mesafede bulunuyor.
Bizans döneminden kalma fırınların bulunduğu Demirköy Dökümhanesi, ilk olarak 2. Murat tarafından Varna seferi sırasında keşfedilir. Hem deniz ulaşımı hem demir rezervleri bakımından zengin olan bu yerde yarı mamul olarak üretilen top mermisi ve gülleler deniz yoluyla İstanbul Tophane’ye getirilmiş. Bizans döneminden kalan bu Dökümhane, 2. Mahmud döneminde ciddi bir onarım görmüş
Dönemin en ileri teknolojisiyle döküm gerçekleştirilen Demirköy Tophane-i Amiriye İşletmeleri olarak anılan Demirköy Dökümhanesi'nde, 15. yüzyıl ortalarından 19. yüzyıl sonlarına kadar aralıksız üretim yapılmış.
Enerjinin su ile sağlandığı Demirköy Dökümhanesi, 1950"li yıllara kadar ayaktaymış. tarihi Dökümhane, çarklarından raylarına, güllelerinden omurgasına var olan unsurlarıyla dökümhane olduğu anlaşılmaktaymış. Ta ki, demir türünden olan her şeyin 1958"de dönemin mal müdürlüğü tarafından kaynak bulmak için hurda fiyatına satılmasına kadar.

Enteresandı gördüklerimiz
Birde Dupnisa Mağarası varmış..onu bir dahaki sefere bıraktık ve
Çorluya geldik
birer yorgunluk kahvesi
ve ardından İstanbul:)
sıcak bir duş
muhteşem bir uyku

bugün buradayım işte yine
1 günde en azami depolanmaış enerjimi en uzun süreye yaymak istiyorum ..
bakalım:D

30 Nisan 2009 Perşembe

1 mayıs

hani
tatil..
ee bizim patron bizim bayramlarda yurtdışı çalışıyo der çalşmamızı bekler
onların bayramında da burda tatil değil der çalıştırır

1 Mayıs..
heryerde tatil:)
ve bugün biraz damardan girdim
biz çalışmıyoruz :D
yani en azından sabah kalkıp işe falan gelmiycem

öff ki öff

sabah zor kalkıyorum
bir kırıklık üzerimde
dün hava sebebiyle olduğunu düşündüğüm yüksek tansiyon vardı gene..
evet
yaşlanıyorum ben artık
bazı şeyler sık sık nüksetmeye başladı
bir Üniversite Hastanesinden randevu alınacak ve kontrollerimi yaptıracağım
bu yükselen tansiyonun sebebinin ne olduğunu bilmek ve ona göre önlem almak istiyorum
ilaç kullanmalısınız deyip rastgele bir ilacı yutup durmak istemiyorum
evet
çok kurcukluyorum doktor diye hemen ilaç yazmasını istemiyorum
ve o yan etkilerle dolu küçük şeyleri mecbur kalmadıkça kullanmak istemiyorum

26 Nisan 2009 Pazar

hayat





aynı gün
bir Doğum Günü..64ü sağlıkla tamamlayarak yeni yaşına giren güzel bir kadın
 
birine  ptesi dünyaya gelmesi için davetiye verilmiş 
diğeri 2 ay daha beklemesi gereken iki bebek
 
 bir başka tarafta,hayat mücadelesi veren 5 yaşında bir minik prenses
 
ve diğer tarafta sona eren bir yaşam
 
bunlar sadece benim yakın çevremde yaşananlar
ve hepsi aynı gün..
 
 
 
 
 

17 Nisan 2009 Cuma

UNUTTURAMAZ SENİ HİÇ BİR ŞEY

dünden bugüne

yani harbi dünden..yani 16 Nisan dan bugün 17 nisana:))
dün akşam bizim şu işle ilgili son durumların raporunu verdi yakışıklı, duygusal,zeki ..geçenlerde tanıdığım için çok sevindiğimi söylediğim insan.

Bugün bahsettiği, kullanılabilecek binayı görmeye gideceğiz.
Hep birlikte
Diğerlerinin arkadaşının orada bir çiftliği varmış
atlar da varmış
onlarıda göreceğiz.

dün akşamki toplantı sonrası
başka bir şehirden bir Fuar için İstanbula gelen biriyle tanıştık
ortak bir tanıdık vasıtasıyla

bir otuzbeşliğe sohbeti meze ettik
akıllı işini bilen genç bir işadamı

ama nedense sohbetin sonunun hep aynı yere varacağını düşünenlerden
mümkün değil diyerek oteline bıraktım

bu zihniyetten nefret ediyorum
yıllarca mücadele ettim..
insanlar benden o bekleneni göremeyeceklerini anladıklarında çark ettiler

ama kızıyorum biliyormusunuz bu konuya
tamam
ben zeki, güzel, hayatın çok yönünde oldukça deneyimli
bir kadınım
ukalalık değil:)) valla öyle :))))
senden etkilendim diyen diyene..
ama sen beni etkilemedin kardeşim
noktada bu :)


ama yordu beni bu konular
biriyle tanışmaya gör
hemen aynı yöne kayıyor konu
ama iyiki diğerleride var
yoksa çekilmezdi çok şey be:)

bu sabah msni açar açmaz zıpladılar gene
sanki ben msn sohbeti için buradayım..
çareyi çevrimdışına almakta buldum gene
birde çok işim var kondurdum üstüne
sadece baymadan doğru dürüst hal hatır sorduğumuz dostlarım için açık orası :)

15 Nisan 2009 Çarşamba

kek tarifi:))

hadi size bi kek tarifi vereyim
yağsız
çok hafif
3 yumurtayı bir su bardağı şekerle çırpın
sonra buna 1 SB unu kabartma tozunu ve vanilyayı ilave edin
diğer tarafta çok küçük olamamk kaydıyla doğradığınız (ben yeşil elma tercih ediyorum) 1 subardağı kadar ceviz ve biraz tarçınla harmanladığınız elmaları
da bu karışıma katıp
sürün fırına
mmmhhhh..
pişrken o koku varya
tarçın kokusu

hem hafif hem lezetli hem piratik kek size:)
afiyet olsun

Ben Filiz ablanın yağsız elmalı keki dedim tarife
sizde kumun dersiniz artık:)
yada kumun Filiz Ablasının:))))
hadi şekerler ben giderrrr

yemek tarifleri

dünkü yazıma alperin yorumu:)
yorum altı larak zayi olmasın yazık dedim

dergiler, gazeteler sürekli yemektarifleri veriyor
ve bunlar alınıyor
yalan değil bende aldım hatta topladım dosyaladım zamanında
kaç kez faydalandım:)
hepsi, eşyalar toplanırken kağıt çöpüne gitmek üzre eyrıldı tarafımdan
tvlerde yemek tarifleri verilir
evde ne pişer:)
doğru kurufasulye pilav
makarna
hatta benim annem akşam makarnayı salmış suya
bana sos yaparmısın dedi
bir baktım
mantı makarna salınmış suya
kıyma kavuralım sarımsaklı yoğurt yapalım dedim
suyuna tavuksuyu kattım dedi:S
nasıl yani??
demedim tabii
bana göre gereksiz
ve yerken tadı berbat
valla bizim emektar annemden çok daha güzel makarna pişiriyor
düşündüm akşam
yav..annemin yemekleri
ayy benim annem şunu çok güzel yapardı diyeceğim bişey gelmedi aklıma
bence yemekte sadece yapılmış olmak için yapılıyor bizde
maksat karın doyurmak olsun
acaba diyorum sürekli yapılan bi iş olduğu içinmi özen gösterilmiyor??
ama çekmecelerden yemek tarifleri çıkıyor
defterlere kağıt üzerlerine not alınmış birsürü tarif var.

siz ne yapıyorsunuz?
topluyor ve zaman zaman uyguluyormusunuz
yoksa aynı alışılmış şeylerimi yapıyorsunuz?
uğraş gerektirmeden kendi kendine pişer denen türden bakliyat vb.
uzayacak bu gene
:)


14 Nisan 2009 Salı

eve giderken..

şimdi eve gidicem
bu akşam Canım ailem var
izliyormusunuz bilmem
Yol arkadaşı, Canım Ailem ve Parmaklıklar Ardında
bu üçünü kaçırmadan izlemeye çalışıyorum

eve gidince hemen yemeğe oturmak
ardından mutfağı bi toparlamak ve odama çekilmek
iyi geliyor bana
yada akşamları yapabileceğim en iyi şeyler şimdilik
aslında eve daha erken gidip
keyif çıkarmak istiyorum ama
malum sebeplerle
çok fazlaa birarada kalmamaya çalışıyorum
annemde ancak bu saatte yemek yapmaya kalkıyor zaten
geçen akşam
daha yemek yapmadım erkenden geldiler diyordu telefonda kızkardeşime
saat 20.00 de:)
tabii canım
sağolsun gene yemeğimizi yapıyor demek düşüyor bize
yemekler..
hep aynı:)
geçen gün ne yemek yapayım diye soruyordu gene
birsürü tarif yazıyo topluyosun dedim(evet düşman gibi)

neyse..
hadi hepinize güzel bir akşam diliyorum

13 Nisan 2009 Pazartesi

eften püften :)

Cumartesi günkü toplantı öncesi benim Unoyu bıraktık bakıma..tamire
çıkabilecek masrafları hesap etti bizim Usta
ve arabayı satılmak üzere orada bıraktık:D
patrona aldığımız benimkinden çok daha iyi(2005 model Clio) dizel..
araba bende şimdilik..
sonrasını göreceğiz

Beyaz Q7 alana
yada BeyazQ7li

Prensim gelene kadar clio bende:D
radyo dinleniyor
frenler tutuyor
lastikler yeni(geçen hafta aldıK)

benim Unodan sonra çook konforlu canım:))
ama Unocumda çok kahrımı çekti..hakkını yemem

Cumartesi dönüşte Arnavutköydeki mekana gittik
balık çorba, kalaamar, salata, tereyağda karides..
samsa tatlısı, irmik tatlısı(bunlar artık öylemeden geliyo zaten:)))
birde ikram..
kabakçiçeği dolması

açlıktan değil
keyiften yenenler

yolda Ortaköyde indim ben
taksiyle gelirim arabayı almaya diyerek

geçen yıl doğumgünümde kendime hediye ettiğim yüzüğümün taşı düşmüştü ve ben onu uzun zaman evvel Ortaköyde tezgahı olan Orhana bırakmıştım.
Sattığı ürünlerin hepsinin tamirndende mesuldür kendisi:)

kâh havalar bozuktu
kâh ben gidemedim

ancak bu hafta alabildim yüzüğümü aylar sonra



tabii bu arada diğer takılarada baktım
yüzüklerim kırıldı son zamanlarda biliyosunuz
kolyelerim dağıldı
yenilemek lazım diyorum
bakınıyorum
bilmediğim yerdense Orhandan almayı tercih ediyorum
ve sonunda bunlarla ayrıldım oradan




güzel keyifli bir toplantı sonrası bunları yapan ben
iş başladığında hayata geçtiğinde neler yaparım düşünün artık:)

haftasonunun ardından:)

cuma günü nasıl bir ruhhalindeydim biliyorsunuz
umutsuz
ama kendimde sevdiğim bir durum vardır
bu halimdeyken bile kolay kolay pes etmem
aa..zaten bişey yolunda gitmiyo ne diye uğraşayım demem
tam bir Savaşçıyım ben
bunu biliyorum
bunuda kendi kendime bulmadım tabii
en umutsuz olduğum anda ortaya çıkan bir başka şey oldu
yada içinde olduğum konuyla ilgili ani bir gelişme

cuma akşamı bizim Unicity ile ilgili bir grup yoplantımız vardı
aslında o akşama kazanılmış 2kişilik br tiyatro biletide mevcuttu
toplantıya katılmayacağımı bildirmiştim 2-3 gün evvel
ama bir telefon
Gülten Hanım lütfen
orada olmamız gerek dedi ses
birlikte güzel şeyler yapacağız
bir grup çalışmacısı olan benim için önemliydi bu
Tiyatro biletini iptal ettm..
gidebilecek başka birilerinin hakkını yememek
ve Oyuncuların benim yüzümden 2 boşkoltuk görmesini istemediğimden.

Biliyorsunuz bizim şu Rüzgar Enerji Sistemleri ile ilgili bir Proje sahibimiz var
ve bunun Türkiye'de yatırımının yapılarak
dünyaya İhraç etmeyi planlıyoruz.
Zira bu bir Dünya Projesi:)
bunu ben konuşmalardan öğrendiklerimle
aynı zamanda inanarak
yürekten iddia ediyordum
birçok toplantı yaptık bu arada
seslerde yükseldi arada
Türkçe Almanca karmakarışık
gerildim çok
akşam eve gittiğimde Almancamdan şikayet ettim
başka şeylerden dertlendim
daha iyi olsaydı diyerek kendimle cebelleştim

ama adamına denk geldiğimizde durumun nasıl farklı olduğunu gördük:)
cumartesi günkü toplantı
süperdi
konuya süper hakim
kişiyle cuma günkü telefon görüşmemizde
beni çok ilgilendiriyor diyen sesi
akşam 10da bile olsa toplantı sorun değil diyen adam
Cumartesi günü
İngilizce Almanca Türkçe sürdü.
iki teknik adam
ikiside konuya teknik olarak hakim

ve ben orada
benim teknik bilgim olmadığı halde bu kadar heyecanlandım ilk duyduğumda
diğer konuştuğumuz, konudan bahsettiğimiz kişilerde bunu görmeyince yanılıyormuyum diye düşündüğüm hatta direncimin kırlıdığını hissettiğim ama yılmadan anlattığım konuda
sizdede aynı heyecanı görünce haklı olduğumu görmek beni mutlu etti dedim.

kendi imkanlarını sunarak,
siz kendinizi nasıl güvende hissedeceksiniz
nasıl istiyorsunuz diye soran adamı
özelliklerini öğrendiğimde
çok kazanımlı bir gün yaşadığımızı düşündüm

her nekadar bana senin Cbaşkanın:) her 3 kişiden birinin olduğuna göre
ve Varol Abiyi tanıdığım için ve sen kaldığın için Hain sensin desede
bu ahir ömrümde bunuda duydum ya diyerek ama şakası bile batıyo rahatsız ediyo beni diye düşüncemi dile getirdiğim adamı tanıdığım için mutlu oldum

aynı frekanslarda olduğumuz insanlarla birarada olmanın keyfini yaşadım
onun içindi cumartesi size bıraktığım o gülümseme

bu haftasonuna kadar ciddi bir ilerleme kaydediliyor
tabii ben tecrübelerle öğrenilmiş erken sevinmemeyi yaşıyorum.
Ama yalan değil
çook uzun zamandır ilkkez bu kadar rahat uyudum
güzel aydınlık rüyalar gördüm

Hatta Pazar günü herşeye rağmen annemi gezmeklere götürdüm
ama işin aslı şu
onunla olmaktan keyif almadım
sadece onun hergününden farklı birşey yaşamasını sağladım
Görev gibiydi..

Hayatımı değiştiren hafta olmasını bekliyorum bu haftanın:)
uğraşların mücadelenin biyerlere varacağını görmek istiyorum.

*****
az önce bir sms attım bu şahsa
cumartesi günkü toplantı için teşekkür ettim ve güzel gelişmeler beklediğimizi söyledim.
Sayenizde-Türk gibi başlayıp Almanlar gibi bitireceğiz bu işi diye yanıtladı
(Türk gibi başlayıp İngilizler gibi bitirmekti hatırladığım bu deyim dimi?iyi bişey yani:))

bunu tüm yüreğimle diliyorum diye cevap verdim bende

anlatamayacağım kadar heyecanlıyım arkadaşlar.
Yüreğim bedenime sığmıyor adeta

11 Nisan 2009 Cumartesi

10 Nisan 2009 Cuma

.......

ben kendi içimde bazı şeyleri tamir etmeye çalıştıkça
o daha beter parçalıyor
farkında değilmi acaba diyemiyorum
sonraki davranışlarından, gayet farkında olduğu öyle belliki
gitmem lazım
sorun belli
sadece konuşmak anlatmak paylaşmak faydasız
çözüm için cebelleşiyorum

mecburen dayandığım şeyler zaten beni zorluyor
birde ekstradan bana bişeylerin yüklenmesi
samimiyet adına
bana sormadan
fikrim alınmadan
iyice zorlaştırıyor
iyice geriyor beni

ama söylüyorum
onlara anlatıyorum:)

sadece birine söyleyemiyorum bişey
sonrası kopacak biliyorum
daha evvel denendi çünkü
ve koptuğunda gidecek yerim yok

3 Nisan 2009 Cuma

haftasonu geldii:)

havada güzel
gidesim var:)
ben Çorluya gideyim diyorum
aslında yarın Yönetim Kurulu Toplantısı var gene
ama ben herhafta gidiyorum..bu haftada gitmeyivereyim:)
Pazar akşamda bir Tiyatro Gösterisi var
Malatya Emniyeti ve İnönü Üniversitesi desteğiyle
oranın sokak çocuklarının oynayacağı bir oyun Guguk KUşu
bizim Sokak Kedisi Dergisi'ne destek vermek için burada Muammer Karaca Sahnesinde Pazar akşam 19da sergilenecek.Biletler 20TL.İzleyerek bizim Çocuklar desteklemek isterseniz haberiniz olsun.

Bu ara tüm bu yoğunluğa rağmen kitap okumaya zaman ayırabiliyorum ya
Masumiyet Müzesi'nden sonra Buket Uzuner'in Yolda'yı okudum..
sonra Elif Şafak Bit Palas..
şimdi Amin Maalouf'un Semerkant'ını okuyorum.Bunu cisimsiz tavsiye etmişti.
geçen günkü Ortaköy kaçamağında ikinci elini buldum.Hemde tertemiz ve sadece 7,5TL.
birde Tütünü(Dimitri Bülow muydu) arıyorum ya ..bakalım
işte sevgili arkadaşlar

işlerimizin rengi 12 aya kadar belli olur
hoşuma gitmeen bir renk çıkarsa ortaya
ben bırakır giderim burayı diye düşünüyorum
ne olur sonrası??
bakalım kısmet
tabii gitmeden yer hazırlamak lazım:)

şimdilik bu kadar diyelim
ve hepimize güzel güneşli bir haftasonu dileyelim

şimdi aslında Bülowun üstüne bi çizik atıp Dimov yazdım:)
birde işin rengi 12 ay değil:D 1-2 ay:D

1 Nisan 2009 Çarşamba

ilanlar:)

BAŞLIK: Sermayesiz işletmeci Bayan Arıyoruz
İlan Tarihi
Tipi Eleman Arayanlar
İş Alanı Üretim / İmalat
Eğitim Durumu Yok
Yaş Aralığı 24-35
Cinsiyeti Bayan
Medeni Durumu Bekar
Seyahat Engeli Farketmez

Bodrum` daki Cafeteryamıza işletmek üzere, sermayesiz ,%50 kar ortağı olarak 35 yaş altı, bekar bağımsız,bilgisayar kullanabilen, fiziği düzgün, Türk ya da yabancı bayan arıyoruz. Özgeçmişinizi son çekilmiş boy resminiz ekli olarak kısaca bu adrese gönderdikten sonra, 0532 xxxxxxya da 0532 xxxxx no lu telefonlardan bize ulaşabilirsiniz.



Not: kalacak ev verilecektir.
***********

makam şörörü idari işler

İlan Tarihi 31 Mart 2009
Tipi Eleman Arayanlar
İş Alanı Şoför
Eğitim Durumu Lise
Yaş Aralığı 24-35
Cinsiyeti Bay
Medeni Durumu Evli
Seyahat Engeli Yok
merhabalar ben vural 1979 istanbul dogumluyum ilse sosyal bölümler mezunuyum 9 yıldır bu işi yapmaktayım işimde uzmanım teşekurler

birde poz poz fotoğrafını eklemiş abi.
***************

bişeyler gözüme çarparsa aktarırım size:)

27 Mart 2009 Cuma

küçük bir hikaye:)

bundan belki 1 yıl belki daha uzun bir zaman evvel annemin bir arkadaşı bana birinden bahsetti
boşanmış..illa bi tanışaymışım falan filan
hayatında biri olduğundan (yabancı uyruklu) ama adamın anne ve kızkardeşlerinin bu durumdan hiç hoşnut olmadığından bahsetti
yok dedim..ben almiim
hayatında biri var..bişey olur eder uğraşamam sonra kadınlarla:D

gel zaman git zaman
Almanyada bir arkadaşım var
bizim mahalle ve civardan olur kendisi
severim..
bu gidişimde Mannheima gidip gene sevgili arkadaşım Köksalla oturduk
Kemali sordum arayacaktıkki
yolda karşılaştık:)
eşide birlikte(oda sevdiğimiz biriydi)

ayaküstü konuştuk
bi Türkiye macerası olmuş..onu anlattı kısaca
hatta bi çocukluk arkadaşımla buluştum sizin orda dedi
kim olduğundan bahsetti
ahha dedim:)
bu kadarmı olur:D

annemin arkadaşının bahsettiği adam
ee..uğramak farz oldu artık.
birde selam aldık üstümüze:)

neyse dün aradım..
oradaymış..kısaca konudan bahsettim
ve 17.30 gibi orada olacağımı söyledim:)
işin aslına bakarsanız derdim başka

bunlar büyük bi inşaat firması
ve bizim şu rüzgarenerji sistemleri için mümkün olduunca çok insanla konuşmam gerek.

dün gittim tanıştık..
Kemalden bahsettik
o arada tel çaldı
bana biraz izin oğlum arıyor dedi..bir güzel oğluyla konuştu
işlerden bahsettik..işte benimde bu mahallede oturduğumdan..
kısaca işlerden falan
sonra ben projeden bahsettim
dosyayı ve kartımı bıraktım ve çıktım

annemin arkadaşından bahsetmedim tabii:)
sapla samanı birbirine karıştırmamak lazım;)
laf aramızda fenada değildi :) eller vede dişler oldukça iyi görünüyodu:)))))
ya..işte böyle
bide dünya büyük derler dimi arkadaşlar
insanlarla iletişim içerisinde olmak faideli bişeydir
helede satış işindeyseniz:)
******
çenemin düştüğü bigün bugün:)
tamam tamam gidiyorum
saat 17 de bi toplantı var gene..iyi olur ve bağlanır inşallah şu iş

ben yaptım:P

kızlar bakın bakiim nasıl olmuş:)
ben yaptım bunu

sıkıntıdan netçemi şaşırıyorum


geçengün nüfus kağıdımı yeniledim
diyorumki
hep belki biri benle evlenirde değiştiririm diye bekledim ama heyhatt
olmadı:)

parka sokmadılar..ben söylenerek ara sokağa bıraktım ama bundada bi hayır varmış işte:)
sırada beklemedim fazla
hem çok kalabalık değildi
hemde kadıncağızın biri işi olduğunu söyleyerek bana 114 numarayı verdi sıra 111 deydi:D

bir tesadüf daha
1986da aldığım ehliyetin belge numarası atıyorum 39047 nüfus kağıdı numaram 390457:)
bir kimlik numaram daha var tamam..oda öyle başlıyo ama o babamın d.yılıyla ilgili

sayılarla kafayı yiycem bu arada:)))

26 Mart 2009 Perşembe

aklımdan geçenler

pazar günü İst.Amatör Ligin final maçına gittik

Vefa ve Sultanbeyli..
konu maç değil..bende sevmem zatende

Uğur Dündar oradaydı
Ayşeye..ya nasıl birşeydirki dedim
bu adam..bu ülkede bizim çocukluğumuzda vardı şimdide var
ve her neslin çocuğundan yaşlısına herkes bilir
tam bir marka

ve bu olaylar patladı
dün Yılmaz Özdil'in yazısını okumuşsunuzdur heralde

dün akşam ben izlemedim ama baya patlamış

nereye gidiyoruz

ne oluyoruz

bilmiyorum

25 Mart 2009 Çarşamba

tarot açtım gene:)

Ben ne zamandır Tarot açmadım:)
bugün bir tekrar edeyim dedim..
çıkanlar şöyle:)
Geçmiş ve şimdi çok doğru..
gelecek:) güzel görünüyo ne dersiniz:)
* Geçmiş
Kule tamamıyla sizin dışınızda gelişen ani ve beklenmedik zorlayıcı, yıkıcı değişimleri ifade eder. Hayatınızın tüm kontrolünü aniden yitirebileceğiniz, insani irade ile hiç bir yaşanana engel olamayacağınız bir sürecin ve olayların habercisidir. Korkunun getirdiği bencilliğe kapılmamak en önemli gereksinimlerden birisidir. Yaşadıklarınızla tekrar başa döndüğünüzde, aslında egonun ne kadar boş olduğunu, evrensel olanın karşısında ne derece çaresiz olduğunuzu bir kez daha görürsünüz.

03 ASA ÜÇLÜSÜ

* Şimdi
Asaların Üçlüsü, fikirsel, duygusal ya da eylemsel olarak, yeniliklerin, tazelenmenin ve farklılaşmanın sınırında durduğunuzun göstergesidir. Yaşamınızı daha iyi şartlarla donatabilmek, konuyla alakalı yeni, alternatif çözümler bulabilmek için, sığ, gündelik yaşamdan kurtulmalı, farklı bakış açılarını tanıyabileceğiniz, yeni alternatifleri farkedebileceğiniz deneyimlere açık olmalısınız. Yaşamın size sunduğu alternatifleri değerlendirmeniz, belki de daha büyük fırsatların önünüze serilmesinde etkili olacaktır.

06 ASA ALTILISI

* Gelecek
Asaların Altılısı, uzun bir mücadeleden ve kendinizce verdiğiniz savaştan sonra, konunuzla alakalı olarak kaydadeğer bir zaferle, neticeye ulaştığınıza işaret eder. Yukarıya doğru yaptığınız bu yürüyüşte, kendinizle gurur duymak, onurunuzu bir kez daha hissetmek, bundan sonraki hedeflerde de daha rahat ilerlemenize yardımcı olacaktır. Başınızı yukarıda tutabilmenin getirdiği güvenle, daha da ileri gidebileceğinizi unutmamalısınız.

24 Mart 2009 Salı

içimi döküyorum..

babam..
aynı evdeyiz
70 yaşında..emekli..ve hala çalışıyor
Maşallahı var

Annem 64..o da haftanın 5 günü kurslarda
oralarda bir yaşam çevresi kurduğuna inanıyorum ben
sanki hayatının amacı sadece kumaşlar

bu konuya girmiyorum..

babam aynı evde yaşamamıza rağmen 1 haftadır görüşemiyoruz.
Erken geldiğinde de uyurken görüyorum
geç geldiğinde duymuyorum bile
gelir gelmez odasına çekilip uyuyor.
Gidip bakıyorum usulca

annem..
şikayetleniyor
kocam küs benle diye
Çorludan geldiğinden beri a bile dememiş..öyle diyordu bu sabah kardeşime
dün akşam bana..
işin diğer tarafı..
konuştuğunda da demediği lafı bırakmaz..azarlarcasına
bir dengesizlik hali.

Grip olmuş babam.Öyle demişti geçen hafta annem
o ona bi laf demezmiş..ama o insanlık yapmış örtmüş üstünü

45.Evlilik yıllarında ben Almanyada iidim..telefon ettim kutladım
baban bi kanapede ben ötekinde ..iyiyiz dedi

düşündüm..evet o kadar çok örnek varki..biri hayatta olan ama diğeri göçmüş..yada biri hasta diğeri ona bakıyor.
Geldiğimde
anne dedim..farkındamısın bilmiyorum..ama öyle bir hazineki sahip olduğunuz
ikinizinde sağlığı yerinde
ikinizinde maşallahı var..evlatlarınız dahil kimseye muhtaç değilsiniz.
bunu babamada söylemiştim yıllar evvel..sadece anneme değil yani lafım
ama ikinizde birbirinize değer vermiyosunuz..yada dışarıdan öyle görünüyorsunuz

hala birbirinizi kırıp gücendiriyor
kırk yıllık bişeyi milletin içinde birbirinizin yüzüne vuruyorsunuz
başkalarının yanında babamı kötülüyorsun..

Torunların yanında babam için gene laf ederken..yeter dedim
bize yaptın..tamam
ama bu çocukların dedesi o
bunları konuşmaya hakkın yok

diyeceğim şuki..
birgün ikiside olmadığında
hatıralarımda hiçbir zaman ikisinin yanyana olduğu güzel bir fotoğraf olmayacak..
ve annem..eğer yarım işlerini toparlamazsa
dolaplar, bazalar kumaş ve tamamlanmamış yatak örtüleriyle dolu olacak..

23 Mart 2009 Pazartesi

haftasonundan

Cumartesi..
gezmek değildi maksat
pazarım boş kalsın diyerek hepsini biraraya sıkıştırdım
Sarıyerde bir yere taşınma planları varda
durum nedir diye bizim patronla giderken
yolda çekilen fotolar:)




şimdi gelelim diğer konuya,
içinizde şu fincanı yorumlayacak varmı:)


19 Mart 2009 Perşembe

moral yaptım kendime:)

aptal aptal bir hafta
ptesi işim var diyerek yarımda terkettim büroyu
gerçi bir toplantı vardı ona gidecektim ama son anda ertelendi haberi geldi ve ben dönmedim ofise
havada güzeldi
manitada müsait
aldım onu ve Ortaköye kaçtık birlikte:)
hatta buraya ziyarete gelen ablasınıda aldık
bikaç güzel saat geçirdik

evvelsi gün sıkıntı sıkıntı
çıktı..ama Allah beterinden korusun tabii

dün..etrafımda herşeyin beni germek için programlandığını düşünüyordum gene
akşamüzeri iş çıkışı Sefaköyde yeni açılan AVM ye(1 sene oldu heralde) bi gireyim de karfurdan ,ihtiyaç gidereyim dedim
girdim..ay bi ferah geldi bana içersi
mağazalara bakına bakına gezdim..
bir kitapçı vardı
oradan bir-iki bişey aldım..
bu arada Çanakkale ile ilgili Gezi Rehberide içinde olan bir kitap aldım

İncinin satış mağazasını gördüm daldım
zira ben burada hala piyasa ve fiyatlar konusunda sıkıntı yaşıyorum:)

bir bot gördüm..
ahha dedim..sevdiğim model..
topuk biraz fazla
ama muhteşem
numarası da benim ayaknumaram:)
Tezgahtarın yardımıyla giydim..
süper..
ve fiyat
270 lira imiş..zamanında..
geçen yıl biraz geç gelmiş..
bu sonuncu ve
49,50TL:)
aldım onu
güle güle iiyi günlerde giyeyim:)
tezgahtar delikanlıyla bi sohbet
doğumgünüymüş..
aldığım o kitabı ona armağan ettim:)
oda Gülten ablacım diye bir hal oldu
hatta nisanın 5inde geçen sezonun yazlıkları gelecekmiş..onu haber verdi bana:)
oradan çıktım
karfurdan alacaklarımı aldım
tabii ne var ne yok dolandım

ve mutlu mesut eve gittim:)
evet iyi geldi bana:)
rahatladım

zaten bu gerginliklerde düzelecek..:)

** bu arada yazmayı unutmuşum..süt ürünleri reyonunda keşkülü görünce..bi gülücük attım:) ulaşmışmıdır acep yerine

12 Mart 2009 Perşembe

..

ben buradayım
cebelleşiyorum
11 Marttaki Dolunayın etkisiyleymiş bu gerginlikler
sebebi bilince daha rahat oluyor sanki insan:)
ortalığı kırıp dağıtmadan
sakin kalmaya çalışarak atlatmaya çalışıyorum bu süreci

haberiniz olsun..merak etmeyin dedim:)

birde şuraya bi göz atın..Umutlar sokağa atılıyor

9 Mart 2009 Pazartesi

canlarım.....

hepiniz sağolun
hepinize teşekkür ediyorum
varlığınız
ve sizleri tanımış olmak benim zenginliğim
güzellikler mutluluklar yoldaşımız olsun

7 Mart 2009 Cumartesi

hüzün..

sağlığı yerinde değil ama yaşıyor olması yine de güzel demişim 21.08.2007 de Büyükbabamdan.
Son dedemde yok artık..
özellikle Kurban Bayramı'ndan sonra tümüyle yardıma muhtaçtı..
geçen hafta annem 10 yıl evvel henü 48 yaşında iken rahmetli olan Teyzemin eşinin nikahına gittiğinde gidip dolaşmış
Gülteni gördüm rüyamda demiş..
hafta arası gitmeye niyetlendik olmadı
bugün 11de çıkıp gidecektik
gece 12de ruhunu teslim ettiği haberini aldık..
Öğlen namaz sonrası gömüldü..

onun ölümüyle bizde koca bir defter kapandı
çocukluk anılarımızın olduğu ev oğulların sıkıntıları yüzünden satılmıştı(bunları hep en son duyduk..herşey bittiğinde)
ve o zaman iyice bırakmıştı artık kendini..
yeni ev sahibi bahara kdar oturmalarına izin vermiş..
sonrasında 2.eşin köyüne gideceklerdi
bunu duyduğumda tabiiki Allah biliyor
ama bu evden o şekilde çıkmak zorunda kalmak onu dahada bitirecek diyordum
ve bugün son adrese gitti

sonrasında o evde
çocukluğumuzun geçtiği
yıllardır kırık kırık gittiğimiz evde
zamanında 15-20 kişi oturduğumuz mutfak masasında
bizler son yemeğimizi yedik
her lokmada geçmiş vardı
her lokmada anneanne
her lokmada izin zamanları yaptığımız temizlikler
her lokmada kızımın ördükleri olmazsa elimi silmem diyerek o zamanlar 6-7 yaşımdaki benim ördüğüm elbezlerini isteyen Büyükbabamın sesi
her lokmada bayram sabahları..

bugün benim büyükbabam ölmedi sadece

bugün bizim anne tarafında bir tarih kapandı

anneanne öldükten sonra zaten sahipsiz kalmıştı bahçe
bahçedeki çiçekler

kocavişne ağacı..
güzelim asma
ve o yediverenler..

bugün hepsi bitti artık
yakın zamanda yerle yeksan olup bir bina dikilir yerine

Nur içinde yatsınlar..

4 Mart 2009 Çarşamba

Günaydınn:)

güzel bir uyku sonrası
gün sabah bizimkilerin sabah sevgi dolu(!) sesleriyle başladı ama
benim moraliimi bozamadı:D alışıyomu yoksa ignore(.. kulakların çınlasın:))mi ediyor insan zamanla bilmem..çokta önemli değil zaten:D

Ecemin şakıyan yazısını okuyunca da mutlu oldum:)

bugün güneşte var

Ayşem gene buraya geliyor:) hemde nisbeten rahat çalışacak

Yorgun, yaşlı ama yakışıklı manitamda dün yanımdaydı:)

birde geleceğe dair güzel bir ileti aldım dün(boşa kürek çekmiyorsun dercesine)

işte böyle be

güneşte var bugün:)

güzel günlerimiz olsun:)

3 Mart 2009 Salı

duruk beyin

Bugün gelen bir bilgi iletisinde şu vardı;

Yeni işe başlayanların başarısız olmasının ana nedeni teknik değil, kişiler
arası iletişimdir. %26'sının başarısız olma nedeni geri bildirim kabul
etmemeleri ; %23' nün işi sürdürememe nedeni ise duygularını
anlayamama ve yönetememeleridir.
Chief Learning Officer Magazine

bu sadece yeni işe başlayanlarlamı ilgilidir?
başarısız olduğunu kabul etmeyen ama hala aynı işyerinde çalışan
çalıştırılan insanlar sürüsü yokmu etrafımızda?

veya başarının ölçüsü ne?

hadi bana azcık yardım edin
beynim durukta:D

2 Mart 2009 Pazartesi

haftabaşına girerken

pazar günü Gültenin ev kadını modeli sahnedeydi..
evin hanımı kurslarla çok meşgul olduğundan haftasonu temizlik yapmak kaçınılmaz oluyor ..olabildiği kadar tabii

bigün size tercih ettiğim:D temizlik malzemelerinden bile bahsedebilirim(canlı olanından değil:))

cumartesi yine toplantı vardı
o gün yine tekrarladım..
Yusuf Kulcanın peygmber sabrına sahip olduğunu
yıllardır bu işlerle uğraşmak her babayiğidin harcı değil

şimdi Sokak Kedisi Dergisi'nin 4.sayısı çıkıyor.
Ekonomik sebeplerle gecikti bu sayı
aylık yerine 2 aylık çıkrılmasına karar verildi..
inşallah bu sayıdan sonra düzene girecek.
tabii aboneler lazım
tabii finansman lazım
pekçok genç bu dergiden harçlığını çıkarıyor
2si şirket sahibi 6sı sigortalı çalışan
Meslek kursuna gönderilen var

Ne kadarını kurtarsak kâr
Bazen..millet kendi doğurduklarıyla uğraşmıyo sanane dedirten olsada
diğer tarafta engelli arkadaşına yemek yeme konusunda yardım eden
kırık bacağıyla yürümekte zorlanan arkadaşını kucağında taşıyan bir diğerini gördüğünde
devam diyor içses..devam
gidebildiğince

diğertaraftan benim çocuklar..Hani Emineninkiler
abimizin yaptığı resim okul birincisi seçilmiş
ve ilçe bazında yapılan yarışmaya okulu temsilen gönderilmiş..

ufaklığın doğumgününe illa beni davet etmesi
hazırlanan çiğköfteye önce Gülten ablam yesin diyerek dokunmayan Haticem..Kara boncuğum

inşallah yolları açık olur
inşallah hayat güzel şeyler sunar onlara
inşallah ben çok paraya ulaşır ve daha çok şeyler yaparım

inşallah biran evvel evim olur
annemde paldır küldür girmez içeri
sinir oldum bu gece
konuşmadığımız zaman girmez
şimdi paldır küldür giriyor

off..bu saatte neler anlattım size ya

bu hafta lütfen güzel bi hafta olsun
lütfen güzel şeyler duyalım
güzellikler katılsın hayatımıza

sevgi ve hoşlukla huzurlu başarılı haftalardan birini diliyorum hepimize

1 Mart 2009 Pazar

.....

geçenlerde bahsetmiştim
ne zamandır örgü örmedim hemde düz hemde köpişlere diyerek bi örtü örmüştüm
hala arabada geziyo arkadaş bi tek örtüyle gitmek ayıp olacak dedim ve bu arada kış geçiyo

o gazla ben yine yün aldım ve hırka örmeye başladım
onuda çocuklara veririm diyerek

arka bitti..
önler bitti
ama bir orantısızlık var
o bitmiş arkaya göre 2 ön parça daha örüldü

diğer geniş önlere görede bu akşam bi arka parça başladım

şimdi bu gidişle dilerim sadece 2 hırkada kalırız..
yoksa o ona
o ona derken
tam Kızılay dağıttı modeli olacaklar:))
iplerde bi bereketliymiş maşallah:)

26 Şubat 2009 Perşembe

hayal kuruyorum:)

hani ben 140 metrekare ev istiyorum ya
görüntü şöyle olsun..

ee yüksek tabii..alışveriş yapmışın çantalarla asansöre bineceğine arabayla nerdeyse salona kadar geleyim

manzarasıda şöyle olsun


ee..şimdi bu manzara Kanadadan
uzak..bide kar falan oluyo galiba çok dimi oralarda
Kanada'ya göçen bi Antalyalı'nın anı defteri gelmişti bi ara orda okumuştum:)
zaten ben memleket dışında olmak istemiyorum

manzara şunu alsak


orada denizfeneri de var

ve üstelik üzüm bağları ve kekikkokularıda sonra şu manzara



öyle modern çizgilere izin olmaz zaten yapıyıda bozar
o zaman şöyle bi ev


tamam..alışveriş yapınca arabayla oturma odasına kadar giremiycez ama
buda bol orada nasılsa..

yaşar gideriz beee anasını satiim
aza kanaat etmek lazım:)

15 yılın esrarı:)

aslında raporun devamı diyecektim ama
aklıma başka bişeyler geldi onu anlatıcam size

dün manitam illa bana bişey alacakmış..
bende siyah balıkçı bi kazak aldım o mutlu olsun diye:)

15 yıllık siyah yarım balıkçımıda bugün Emineye verdim.
15 yıllık ama pırıl pırıl..sıcacık

yolda..15 yıllık yüzüğüm kırıldı..
tamam altı kırıktı ama takıyordum
bugün bir parçası olduğu gibi gitti..
geçenlerdede..yine o zamanlardan
çok sevdiğim bir kolyem
dağıldı..

15 yılda bişeymi var derken ben
aklıma geldi
Almanyada her ağustosta şehirde kurulan panayır misali eğlence yerine gelen bir falcım vardı
2004 yılının ağustosunda açtığı kartlarda
bana hayatımda 15.yılda bir dönüm bir kırılma yaşayacağımı söylemişti
nasıl dediğimde de
örneğin memleketinize geri dönmek dedi
çok istiyorum ama şartlar uygun değilki dediğimde de
kartlar bunu söylüyor dedi kadın..
sizin için güzel olacak ama ben seneye sizi göremeyeceğim:)
ve ben..2005 mart sonu apar topar herşeyi satıp savıp elden çıkararak geldim
melmekete.
1989 ağustossonundan 2004 martsonuna hesaplayın işte:)
şimdi..
bugün manitama anlattımda bunu 15 yıl olunca benide bırakçan yani dedi
ee..dur bakalım dedim bi 15 yıla varalımda:)

ilginç ama değilmi bu tesadüfler
gerçi hiçbişey tesadüf değil ama
düşünüyor işte insan.

25 Şubat 2009 Çarşamba

raporun devamı:)

cumartesi sabahı kahvaltıya davet ettik birini..
elinde şunlarla gelmişti


güzeller evet..tanzimde çok şık..
ama zamansız..gecikmiş..
gecikmiş telefonlar..gecikmiş tatiller gibi
olması yaşanması güzel
ama zamanında yapılmadığı için anlamını yitirmiş..
sadece çiçek..sadece telefon..sadece tatil..

neyse..oraları çok karıştırmayalım:)

bütün gün evdeydik
evde içecek ve taşınması zor şeyleri pek kalmadığı için hazır arabada var nasılsa deyip alışverişe gittim kardeşim için.
birde çipuralar aldık..
Baharım yeteneklidir o konuda
çok lezzetliydiler:)
buram buram sarımsak koktuk ama
kokar mokar tok tutar dedik:)
akşam..çiçekleri getireni gönderip arkadaşlarımla
çok sevdiğimiz bi ablamıza gittik
yakın zamanda annesi vefat etmiş
hem konuştuk
hasret giderdik
eve gelişimiz 2yi bulmuştu:)

Pazar günü oradaki Derneğimizin Genel Kurulu vardı
2 yılda bir yapılan bu toplantı her seferinde oranın en lüks otelinin Balo Salonunda yapılır ve herkes hesabını öderdi
bu yıl karar almışlar
salonu ve hizmetleri ücretsiz sunan kızılhaç binasında yaptık toplantıyı


hanımlar yine börekler, pastalar yapmıştı
yenilen içilen karşılığı bağış olarak 5€ ve üstü dendi..
sonunda yaklaşık 650€ toplandı bunu bir üye 1000€ ya tamamladı ve ben bu parayı Umut Çocukları'na getirdim:)
buda Yeni Yönetim Kurulu


o akşamda önce bir başka tanıdıkla kahve içmeye gittik..
ona orada bazı dersler verdim ona..belki anlamıştır:)

sonrası Afetçiime gittim:)
Su ile oynadık..Allahım ne tatlı bir şey o


Su bebeğin annesi, dayısı 10-12 yaşlarından beri tanırım onları:)
ve sonra işten gelen babişi ile uzun uzun sohbetlerimiz oldu
keyifliydik anlayacağınız:)
********
bu benim 100.yazım olmuş:) bide yazmıyosun diyosunuz bana
*****
şimdi ben bunu yazdım diye sakın nice 100lü yazılara falan deyip kıvırmayın sakın:)

24 Şubat 2009 Salı

burada olmadığım haftanın raporu:D

gerçi geleli nerdeyse 1 hafta oldu ama
ancak zaman ayırabiliyorum:)
sizlere göstermek için çektiğim fotoğraflar varda:)
akşam vardım Stuttgarta..
kimselere sıkıntı vermemek için trenle giderim dedim kızkardeşimin yaşadığı şehre
bi taraftanda tren yolculuğunun tadına varma arzusuydu tabiiki
elimde birtek çanta olunca sorun değil bu yolculuklar
ama kalabalık çantalarla baya zorlanıyorum in bin.
Neyse gelelim mevzuya
ben İstasyondan eve gitmek için otobüse binsemm binmesemmi diye düşünüp bi taraftanda hangi numaraydı nasıldı derken
yaklaşık 45 dakkada eve yaklaştım..
200metre kadar kala kızkardeşim geldi koşa koşa:)
sarılıştık özlemle
oda o gün 4 haftadır staj yaptığı işyerine alınmış olmanın mutluluğunu yaşıyordu
gerçi onu yaşamayada pek vakti vede hali yok ya cancağızımın..neyse çok şükür
kapıda bizi Bobi karşıladı:)
teyzesini unutmamış üstelik bide özlemiş
üstelik bide özlediğini gösterdi..Allah Allahhh

oturduk yemeğe
ben seviyorum diye tortellini yapmış:)
bayılıyorumda ona ben..
peynir dolgulu..
krema soslu vede bezelyeler
güzel yaparım kendilerini:)
severek yerdik
buradada yapıyorum..Metro sağolsun:)
sonra mutfaktan bi kokular gelmeye başladı
hayırdır falan derken
meğer Elif Sevgililer Günü için kurabiye yapıyormuş:)
manitasına götürmek için:)


bize düşenlerde şunlardı:)

çook lezzetliydilerrr..çookk..ellerine sağlık Elifimin
Ertesi gün işlerine vede okullarına gittiler..
ben öğlenüstü çıktım evden
hava güneşli ama soğuk
kar yağmış..ama ayaz
biraz dolaştım
biraz tanıdıklara uğradım
sonra Afetçiimle buluştuk
oranın en büyük alışveriş merkezi(!)nde oturduk bişeyler yedik..



sohbet edip özlem giderdik bir nebzede olsa
eve giderken Baharımın hersene alışkın olduğu pembelalelerini aldım
oradayken canlılarını götüreyim diyerek:)


hımm..fotoğrafta görülen örtü annemin eseri
bu arada belirteyim:)

o akşamıda öyle bitirdik
sonra cumartesi sabah..
onuda yarın anlatırım artık:)

günün sürprizi:)

telefon çaldı...ceptelefonum
sabit hattan arıyor biri
açtım efendim dedim
Gülten Hanım..
evet benim
müsaitmisiniz?
evet tabiiki dedim
Gaffur ben dedi:)
yüzümde gülücükler açtı

neden derseniz
daha evvelde bahsetmiştim
benim Mobilya bakmak için gittiğim bizim o tarafta büyük bi Mobilya mağazası'nın işletmecisi

geçenlerde baktım kapatıyoruz demişler
yazık dedim..
evlenemedim mobilya alayım
onlarda umudu kesti kapatıyorlar
bu sabah geçerken
ya bi uğrasam kapanmadan
Gaffur beye bi selam versem dedim

ve bugün arıyor adam:)
Bahçeşehire taşınıyorlarmış:)
kapanmıyor yani
nasıl sevindim anlatamam

tabiiki hepsine
kapanmamalarına
beni sayıp aramalarına
iş arasında beni böyle bir sürprizle mutlu etmelerine

hahayy..yaşamak güzel be
herşeye rağmen:)