28 Mayıs 2009 Perşembe

FORMULA FUTBOL ŞÖLENİ

KİMSESİZ KALMASINLAR…

Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu (TOSFED) tarafından bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilecek olan“Formula Futbol Şöleni”ninde sporun birleştirici gücü tek bir amaç için kullanılacak ve kalpler“Dünya Çocuklarına Yardım” amacıyla atacak.

Dünya’nın en hızlı pilotlarının oluşturduğu takımla ile Türkiye’nin çeşitli alanlarda en ünlü isimlerinin buluştuğu ALL STARS takımlarının yeşil sahalardaki mücadelesi 3 Haziran Çarşamba günü saat 20:00'de Ali Sami Yen'de gerçekleşecek.

Biletix’te (www.biletix.com) satışa sunulan tüm bilet gelirlerinin yüzde ellisi UNESCO ve UNICEF’e diğer yarısı ise Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı ve Umut Çocukları Derneği'ne bağışlanacaktır.

Sizleri ve çevrenizdekileri de bizimle birlikte tek yürek olmaya ve bilet almaya davet ediyoruz.

Bilgi için:
Banu Hasırcıoğlu
TOSFED Basın Sorumlusu
+90 533 810 33 14
press@tosfed.org.tr

Umut Çocukları Derneği
Yusuf Ahmet Kulca
0532 375 7141
0212 297 4911info@umutcocuklari.org.tr

27 Mayıs 2009 Çarşamba

klavyeme takılanlar:)

gördünüz yada okudunuzmu bilmiyorum.
Br kadına büyük ikramiye çıkmış.
Çocuklarını güvence altına almak istiyormuş5 tane çocuğu var
onlar için ev almış
sonrada ver elini Etiopya
oradaki çocuklar için harcamış..harcıyormuş falan filan

ben bu haberin altındaki yorumlara takıldım
biri Türkiyede bu kareye rastlamak zor/imkansız demiş..

girip yazamadım
Türkiyede bu çocuklara yada bunun gibilere yardım edenleri misyonerlikle suçluyorlar diye
üstelik büyük ikramiye çıkmadan bunu yapan insanlar nelerle suçlanıyorlar diye

bir başkası burada yardımlarla incil dağıtıyorlar insanlık neymiş görsünler e benzer yorumlar yapmış
bir diğeri
hadi birlik olalım Afrikaya yardım edelim demiş..

bir söz geldi aklıma
bir öğretmenimiz söylemişti
bahçedeki çiçekleri sulayayım derken pencere önündekiler kuuruyup gidiyor diye

sabah beri nelerle uğraşıyorum bir bilseniz:)
bir annenin, üstelik hamile olan kızına yaşattıklarını annelik hakkına bağlamasına söylendim..
dünyaya gelmemiş bir bebek anneanne tarafından böyle bir travma yaşıyor ve sen hala kendini haklı görüyorsun diyerek
bakışını değiştir artık
lafa gelince, anne olanlar ben anneyim demeyi biliyorsunuz dedim
bu durumda(ki inanın kendi kurguladıkları) özür de dileyebilmen gerek dedim..
annesin sen

diğer tarafta 10 yıl evvel kanser atlatmış
şimdi yine ağrıları olan
hayatını birtürlü düzene oturtamayan eski arkadaşımla yarım saat konuştum..
yeni tanıştığı insanların sohbet ederken kanser geçirdiğini öğrendklerinde uzaklaştıklarından yakındı
artık canını çok yaktığını söyledi
sürekli sorgulamada

diğer taraftan..ofis kapanıyor
kolilerleyiz
Haziran sonu işi bırakacağımı söylediim patron
beni ciddiye almıyor sanıyorum:)

tansiyon için hap kullanmaya başladım
ama bu sabah 16/9du gene:) zaman lazım heralde

dün göz muayenesine gittim
15 yıldır gözlük kullanırım
ölçümler sonucu doktor
sizin gözlük kullanmanıza gerek yokki çok çok hafif dedi:)
o zaman bu sonuçlar nasıl alınmış dedi:)

işte böyle

25 Mayıs 2009 Pazartesi

haftabaşına girdik ya:)

geçen akşam bir düğündeydik
annemin arkadaşının oğlu evlendi
güzel bir düğündü
başarılı bir halk Oyunları Ekibinin eğitmeni olunca evlenen
tabii başka bir lezzet vardı ortamda

en başta ekranda geln ve damadın çocukluktan bugüne fotoğraflarını izlerken
eh be dedim
varsayki bigün seninde böyle bişeyelere ihtiyacın oldu
o kadar yer gezdin
gördün
böyle bir durumda verebileceğin fotoğrafın varmı:)
birincisi ben çektiğim fotoğraflarda pek yer almam:)
2.si olanlardada ya bi manita vardır yanımda
yada absurt bi poz:D

anlayacağınız öyle bi durumda çocukluk ve okul fotoları olur ancak:D

annemin birdiğer arkadaşı
eşi kızları damadı ve torunuyla aynı masada idik
birşey oldu
ve amca cüzdanını açtı birşey gösterecek
hepsinin tek tek fotoğrafları göründü :)

ne güzel dimi:)
ben yazmışım
bir yazı evvel
ve o akşam bir örnek:)

22 Mayıs 2009 Cuma

fotoğraf meselesi

yıllar evvel
evli olduğum dönem
ben Türkiye'de 1 yıl bekleme durumundayken yazdığım ama hiçbir cevap alamadığım mektuplardan biriyle bir fotoğrafımı göndermiştim

evlenip oraya gittiğimde her cüzdanını açışında hiç görmedim o fotoğrafı
sonra birgün
sona yakın bir zamanda(zaten 2,5 yıldı)
cüzdana daldım
arada gözlerden birindeydi fotoğraf
sanki gizli sevgilisiyim dedim
halbuki acaip hoşuma gider
kasada hesap ödeyen bir erkeğin cüzdanını açtığında
en görünür yerde
eşinin, sevgilisinin çocuğunun fotoğraflarının görünmesi

sonraları vermedim kolay kolay kolay fotoğrafımı
bir sevgilim oldu
o cüzdanını açtığında benim foto gülerdi
ama o zaten başkaydı
böyle güzel bir kadınla birlikte olmak kolay olmasa gerek diyenlere
hayır
ben böyle güzel bir kadının benim sevgilim olmasından gurur duyuyorum derdi
anneme telefon ederken ben
benim adıma kendisine teşekkür et
iyiki seni dünyaya getirmiş derdi.

geçenlerde yeni çektirdiğim fotoğrafı gösterdiğimde
istedi birtane
peki dedim verdim
ama gözlemliyorum
cüzdanını açtı ve görünen yere koydu fotoğrafı
bakalım dedim..
çocuklarının yanında ne yapacak
yalnız veya arkadaşlarıyla iken orada durur tamam
ama hayatındaki kişilerin yanında ne olacak..
her seferinde bunu düşünecekmi?? düşünebilecekmi?? vs...

geçen gün
cüzdanını çıkarması gerekti
ve o arada benim footoğrafıda çıkardı
aradan:)
bana gösterdi..hani bak hep yanımda anlamında
güldüm
anlamadı

sonra açıkladım
bak dedim..konu bu işte
o fotoğrafı öyle taşımaktansa hiç taşıma bence
ve anlattım

hayatıma sokmak istemediğim gerçekleri
ama bi şekilde sızdırdığım gerçekleri
çıkarmak istiyorum

sana en az 1 ay evvel anlattım ama
ama anlamadın
anlamak istemedin

ben lafımı kolay söylemem
öncesi vardır

bitti...

14 Mayıs 2009 Perşembe

buda hayvanlar aleminden:)

1) Yarasaların olaganüstü yön bulma yeteneği onların radar benzeri bir özelliklerinden kaynaklanır.
2) Hayvanat bahçesindeki filler zincirlerinden kurtulmaya çalışmazlar çünkü kaçamayacaklarına şartlanmışlarıdır.
3) Yunuslar ses sinyalleri gönderip balıkları sersemleterek avlanırlar.
4) Yılanlar avının yerini diliyle aldığı kokuyla bularak avlanır.
5) Bazı kuşlar, balıkları, onlara yem getirerek avlar.
6) Bukalemunlar renk değiştirdiklerinin farkında bile değildir.
7) Kirpilerin kamuflaj yeteneği yoktur.
8) Bir “pire” kendi vücut yüksekliğinin 100 katından fazla zıplayabilir.
9) Kunduzların dişleri kırıldıkça yeniden büyür.
10) Penguen erkeği kuluçkaya yatar, Denizatı erkeği hamile kalır.
11) Köpekbalıkları asla hastalanmaz.
12) Dünya tarihinde en çok insanın ölümüne sebep olan hayvan sivrisinektir.
13) Ateşböcekleri iletişim için ışıklarını kullanırlar.
14) Atlar her şeyi olduğundan 2 kat büyük gördükleri için ürkektir.
15) 250 milyon yıldır dünya üzerindeki varlığını sürdüren ve hiç değişime uğramayan canlı hamamböceğidir.
16) Ornitorenk'i farklı kılan özelliği memeli olduğu halde yumurtlamasıdır.

13 Mayıs 2009 Çarşamba

belki lazım olur:)

1. Bir kâğıt parçası en fazla 7 kere katlanır.
2. İnsan beyninin %80’i sudur.
3. Beethoven beste yapmadan önce kafasını soğuk suya sokardı.
4. Bir hamamböceği kafası koptuktan sonra 9 yıl yaşayabilir.
5. Elektrikli sandalyeyi icat eden kişi dişçiydi.
6. Salatalığın yüzde %96’sı sudur.
7. Bir örümcek türü olan Tarantulalar 2,5 yıl yemek yemeden yaşayabilir.
8. Bir karınca kendi ağırlığının 50 katını kaldırabilir.
9. Kedilerin beyninde 32 tane kas vardır.
10. Her iki tarafın da kan bağışı yapması halinde düellonun yasal olduğu ülke Paraguay’dır.
11. Bugüne kadar bilinen en ağır böbrek taşı 1,36 kilodur.
12. İnsan kalbi dakikada 60–80 defa çarpar.
13. İleri doğru bir adım atıldığında insan vücudunda 54 tane kas çalışır.
14. Endonezya’da pazarlık sırasında paranın yere atılması fiyatta daha fazla indirim yapılamayacağı anlamına gelir.
15. Marilyn Monroe’nin 6 tane ayak parmağı vardır

11 Mayıs 2009 Pazartesi

Haftasonu İzmir:)

cuma günü gidebilirim dediğim İzmire gittim:)
ve hatta döndüm bile

boyozlu kahvaltılar:)
Balçova turu:)(uzuun bir sohbet..işle ilgili)
otobüs beklerken girilen kozmetikçi
Melise alınan yüz yıkama jeli..solüsyon vede saç kremi
ee kızımız büyüyor
şimdiden önlem alsın:)

Şirinyerde bir Züccaciyenin önünde inip
Mudoda görülmüş ama alınmamış
defalarca tekrar almaktan vazgeçilmiş bardakların 6sını 10 liraya görünce
tabiiki poşetlerle oradan çıkmamız

akşam yemeğimiz
Kardeşle sarılmalarımız
tüm ailenin dolaşması
sohbetler

Pazar günü
kahvaltı keyfi
hayatta ilk defa enginar ayıklama
ilk defa enginar dolması yeme

Melisin Müzikal seçmelerine katılma hakkı
ve seçilmesi:)Yazılı teyit bekliyoruz
inşallah herşey yolunda gider

bizimde bir Müzikal Yıldızı yeğenimiz olabilir:)

koştura koştura Şirinyere eve dönüş
20.30daki servise yetişme telaşı
vee

işte bu sabah buradaydım ve hatta çalışıyorum:)

8 Mayıs 2009 Cuma

BURÇLARIN ARAPÇASI :)))

bunları duymuşmuydunuz?
Alamanya'da bir Alman arkadaşa hürriyetteki burçları tercüme ederken Kova neydi ya diye masadaki arkadaşlar asorduk..biri çıktı Eimer dedi:))
Burç Kova Wassermann
Eimer(Ayma)..bildiğimiz kova:)))
buradada damacana olmuş:))))

KOÇ - Davar-ül Kurban
BOĞA - Sığır-ül Camış
İKİZLER - Adem-ül Çift-i Aynen
YENGEÇ - Mahlükatül Böcekvari
ASLAN - Mahlükat-ül Vahşi
BAŞAK- Nebat-ül Arpa-ü Yulaf
TERAZİ - Endaze-i Kantar
AKREP - Haşarat-ül Zehr-i Zıkkım
YAY - Silah-ül Zemberek
OĞLAK - Davar-ül Veled-i İnat
KOVA - Damacana
BALIK - Mahsülat-ı Derya

bi iş peşindeyim
bugün İzmire kaçabilirim..
size güzel bir haftasonu diliyorum:)

6 Mayıs 2009 Çarşamba

dün hıdrellezdeydim:)

biliyormusunuz bilmem
her sene Ahırkapı'da Hıdrellez Şenlikleri düzenleniyor
geçen yıllar Kalyon Otelin arkasından Armadaya doğru ve devamındaki sokakta oluyordu
bir insan seli..
bu yıl sahilde yapılmış Organizasyon
dün bütün günü Hastanede(kontroller için merak etmeyin.Sonuçları bildiricem:)
geçirip sora patronun evde biraz çalışıp onu Nişantaşına bıraktıktan sonra
trafik keşmekeşi ortasında
orayada yettim:)
dilek ağaçlarına dileklerimi astım:)

gecemin büyük bölümü bu çadırda geçmiş olmasına rağmen
bu çadırdaki etkinlikler bizim kuzenlerin grubu işte..hani bahsediyorum ya
Cezayir Sokağ'ndaki mekanı işletenler
bu işi iyi biliyolar canım:)






dışarısı da harikaydı
her yerde rengarenk
gençler
yaşlılar
değişik yemek standları
boyanacak duvarlar:)

ve tabiiki ahırkapı Deniz Feneri:)


kalabalıktı
herkes eğleniyordu

ben bu seneki etkinlikleri pek beğendim
çok düzenli
ve kaliteliydi herşey

seneye
kaçırmayın derim:)
daha fazla resim ve bilgi için TIK

4 Mayıs 2009 Pazartesi

hoşbulduumm:)

1 tek gün
bu kadar iyi gelir insana
1 tek gün bence bu kadar güzel değerlendirilir
günün sonunda neredeyse 500 km yolda yapılmış olsa
gidişte ve dönüşte yüzündeki ifadenin farkını gördüğünde
bakışlarını farkettiğinde
1000 km bile yapılır dersin
dün sabah Çorludan yola çıktık
ben cuma akşamı bu programı yapmıştım
ve kimse karşı koymadı
ben, annem, teyzoş, eşi Yaşar abi ve Tuğba+Efe
sabah 9 gibi hazırlanıp çıktık yola
Velimeşe Korusunda kahvaltı keyfi..
sonra Saray..
Belediye Parkında sıcacık karafırın simitleri ve çay

bu fotoğraf Belediyenin tanzim ettiği bölümden..
çevrede bulunmuş olan tarihi eserler sergilenmiş.

kâh güneşli, kâh yağmurlu ve hatta sağanak eşliğinde
yolumuza devam ettik..
Öyle güzeldiki yollar
bol virajlı
sağı solu yemyeşil

Demirköy'e giderken sular varmış..
dağlardan gelen
şifalı sular:)
tabiiki bayılırız
durduk
sularımızı içtik
dağ kekiklerimizi, ıhlamurlarımızı aldık oradaki tezgahtan
fotoğraflar çektim tabiiki




Demirköy'de bir Manyetik Alan'dan bahsedilir
orayı merak ediyordum..
uzuun yıllar evvel bir gitmiştim ama
tazelemekte fayda vardı:)
çok acaip heyecan yaptım
acaip güzel yaşanası bir duyguydu:)
bayır aşağı yol
gerivitese takıyosun
ayaklar boşta
ve araba geri geri gidiyor
aynı şey bayırda
boş viteste
bayır yukarıda yaşanıyor:)
anlatırken bile heyecanlandım şimdi:)

sonrasi.
İğneada
beklediğim bu zaten
tamam dağlar ormanlar güzel
ama hedef denize ulaşmak olunca
o bambaşka bir duygu benim için

kısa bir yürüyüş
Manzara muhteşem

balık rakı
kalkan muhteşemdi
salata..
bahçede yetiştirdikleri kıvırcık ve soğandan
miss gibi

sonrasında içilen çaylar
dönüş yolu
güneş öyle güzelki

Her ne kadar yolda benim yanımdaki koltukta kucak kucağa oturan Tuğba ve Efe(o henüz dünyaya gelmeyi bekliyor)
nin rahatsız olmamasına için daha bir dikkatle kullanmaya çalışmış olsamda
o yollarda araba kullanmak çok acaip güzeldi:)

dönüşte yolu çok uzatmayalım dedik ama
Fatihin İstanbulun fethinde kullanılan güllelerin dküldüğü tarihi dökümhaneyide görmeden geçmedik
Kazılar durdurulmuş ne yazıkki..
koruma altında ama bu konu ne kadar başarılı..üzücü
bu konuda netten bulduğum kısa bir açıklamayıda ekleyeyim.

Fatih Sultan Mehmet’in 1453 yılında İstanbul'un fethinde kullandığı top güllerini döktürdüğü yer olan Tarihi Demirköy Dökümhanesi İlçe merkezine 3 kilometre mesafede bulunuyor.
Bizans döneminden kalma fırınların bulunduğu Demirköy Dökümhanesi, ilk olarak 2. Murat tarafından Varna seferi sırasında keşfedilir. Hem deniz ulaşımı hem demir rezervleri bakımından zengin olan bu yerde yarı mamul olarak üretilen top mermisi ve gülleler deniz yoluyla İstanbul Tophane’ye getirilmiş. Bizans döneminden kalan bu Dökümhane, 2. Mahmud döneminde ciddi bir onarım görmüş
Dönemin en ileri teknolojisiyle döküm gerçekleştirilen Demirköy Tophane-i Amiriye İşletmeleri olarak anılan Demirköy Dökümhanesi'nde, 15. yüzyıl ortalarından 19. yüzyıl sonlarına kadar aralıksız üretim yapılmış.
Enerjinin su ile sağlandığı Demirköy Dökümhanesi, 1950"li yıllara kadar ayaktaymış. tarihi Dökümhane, çarklarından raylarına, güllelerinden omurgasına var olan unsurlarıyla dökümhane olduğu anlaşılmaktaymış. Ta ki, demir türünden olan her şeyin 1958"de dönemin mal müdürlüğü tarafından kaynak bulmak için hurda fiyatına satılmasına kadar.

Enteresandı gördüklerimiz
Birde Dupnisa Mağarası varmış..onu bir dahaki sefere bıraktık ve
Çorluya geldik
birer yorgunluk kahvesi
ve ardından İstanbul:)
sıcak bir duş
muhteşem bir uyku

bugün buradayım işte yine
1 günde en azami depolanmaış enerjimi en uzun süreye yaymak istiyorum ..
bakalım:D