1 tek gün
bu kadar iyi gelir insana
1 tek gün bence bu kadar güzel değerlendirilir
günün sonunda neredeyse 500 km yolda yapılmış olsa
gidişte ve dönüşte yüzündeki ifadenin farkını gördüğünde
bakışlarını farkettiğinde
1000 km bile yapılır dersin
dün sabah Çorludan yola çıktık
ben cuma akşamı bu programı yapmıştım
ve kimse karşı koymadı
ben, annem, teyzoş, eşi Yaşar abi ve Tuğba+Efe
sabah 9 gibi hazırlanıp çıktık yola
Velimeşe Korusunda kahvaltı keyfi..
sonra Saray..
Belediye Parkında sıcacık karafırın simitleri ve çay
bu fotoğraf Belediyenin tanzim ettiği bölümden..
çevrede bulunmuş olan tarihi eserler sergilenmiş.
kâh güneşli, kâh yağmurlu ve hatta sağanak eşliğinde
yolumuza devam ettik..
Öyle güzeldiki yollar
bol virajlı
sağı solu yemyeşil
Demirköy'e giderken sular varmış..
dağlardan gelen
şifalı sular:)
tabiiki bayılırız
durduk
sularımızı içtik
dağ kekiklerimizi, ıhlamurlarımızı aldık oradaki tezgahtan
fotoğraflar çektim tabiiki
Demirköy'de bir Manyetik Alan'dan bahsedilir
orayı merak ediyordum..
uzuun yıllar evvel bir gitmiştim ama
tazelemekte fayda vardı:)
çok acaip heyecan yaptım
acaip güzel yaşanası bir duyguydu:)
bayır aşağı yol
gerivitese takıyosun
ayaklar boşta
ve araba geri geri gidiyor
aynı şey bayırda
boş viteste
bayır yukarıda yaşanıyor:)
anlatırken bile heyecanlandım şimdi:)
sonrasi.
İğneada
beklediğim bu zaten
tamam dağlar ormanlar güzel
ama hedef denize ulaşmak olunca
o bambaşka bir duygu benim için
kısa bir yürüyüş
Manzara muhteşem
balık rakı
kalkan muhteşemdi
salata..
bahçede yetiştirdikleri kıvırcık ve soğandan
miss gibi
sonrasında içilen çaylar
dönüş yolu
güneş öyle güzelki
Her ne kadar yolda benim yanımdaki koltukta kucak kucağa oturan Tuğba ve Efe(o henüz dünyaya gelmeyi bekliyor)
nin rahatsız olmamasına için daha bir dikkatle kullanmaya çalışmış olsamda
o yollarda araba kullanmak çok acaip güzeldi:)
dönüşte yolu çok uzatmayalım dedik ama
Fatihin İstanbulun fethinde kullanılan güllelerin dküldüğü tarihi dökümhaneyide görmeden geçmedik
Kazılar durdurulmuş ne yazıkki..
koruma altında ama bu konu ne kadar başarılı..üzücü
bu konuda netten bulduğum kısa bir açıklamayıda ekleyeyim.
Fatih Sultan Mehmet’in 1453 yılında İstanbul'un fethinde kullandığı top güllerini döktürdüğü yer olan Tarihi Demirköy Dökümhanesi İlçe merkezine 3 kilometre mesafede bulunuyor.
Bizans döneminden kalma fırınların bulunduğu Demirköy Dökümhanesi, ilk olarak 2. Murat tarafından Varna seferi sırasında keşfedilir. Hem deniz ulaşımı hem demir rezervleri bakımından zengin olan bu yerde yarı mamul olarak üretilen top mermisi ve gülleler deniz yoluyla İstanbul Tophane’ye getirilmiş. Bizans döneminden kalan bu Dökümhane, 2. Mahmud döneminde ciddi bir onarım görmüş
Dönemin en ileri teknolojisiyle döküm gerçekleştirilen Demirköy Tophane-i Amiriye İşletmeleri olarak anılan Demirköy Dökümhanesi'nde, 15. yüzyıl ortalarından 19. yüzyıl sonlarına kadar aralıksız üretim yapılmış.
Enerjinin su ile sağlandığı Demirköy Dökümhanesi, 1950"li yıllara kadar ayaktaymış. tarihi Dökümhane, çarklarından raylarına, güllelerinden omurgasına var olan unsurlarıyla dökümhane olduğu anlaşılmaktaymış. Ta ki, demir türünden olan her şeyin 1958"de dönemin mal müdürlüğü tarafından kaynak bulmak için hurda fiyatına satılmasına kadar.
Enteresandı gördüklerimiz
Birde Dupnisa Mağarası varmış..onu bir dahaki sefere bıraktık ve
Çorluya geldik
birer yorgunluk kahvesi
ve ardından İstanbul:)
sıcak bir duş
muhteşem bir uyku
bugün buradayım işte yine
1 günde en azami depolanmaış enerjimi en uzun süreye yaymak istiyorum ..
bakalım:D
5 yorum:
Okurken yoruldum :)
Benim bir sene de yapacağım gezintiden fazlası olmuş
hoşgeldinnnn...:) çok sevindim ya, ne güzel bir gezi olmuş...umarım rehaveti uzun sürsün.bana iki satır yaz olur mu dönünce...maile yani...muck.:)
alpercim..zaman az olunca canını çıkarıyoruz:D
sağol ünsüm kıymatlım
bakiim bi maillerime:D
çooook güzel
bir gezi olmuş
kumum...
gördüklerine değer...
hemde nasıl güzeldi dilaram
Yorum Gönder