26 Şubat 2009 Perşembe

hayal kuruyorum:)

hani ben 140 metrekare ev istiyorum ya
görüntü şöyle olsun..

ee yüksek tabii..alışveriş yapmışın çantalarla asansöre bineceğine arabayla nerdeyse salona kadar geleyim

manzarasıda şöyle olsun


ee..şimdi bu manzara Kanadadan
uzak..bide kar falan oluyo galiba çok dimi oralarda
Kanada'ya göçen bi Antalyalı'nın anı defteri gelmişti bi ara orda okumuştum:)
zaten ben memleket dışında olmak istemiyorum

manzara şunu alsak


orada denizfeneri de var

ve üstelik üzüm bağları ve kekikkokularıda sonra şu manzara



öyle modern çizgilere izin olmaz zaten yapıyıda bozar
o zaman şöyle bi ev


tamam..alışveriş yapınca arabayla oturma odasına kadar giremiycez ama
buda bol orada nasılsa..

yaşar gideriz beee anasını satiim
aza kanaat etmek lazım:)

15 yılın esrarı:)

aslında raporun devamı diyecektim ama
aklıma başka bişeyler geldi onu anlatıcam size

dün manitam illa bana bişey alacakmış..
bende siyah balıkçı bi kazak aldım o mutlu olsun diye:)

15 yıllık siyah yarım balıkçımıda bugün Emineye verdim.
15 yıllık ama pırıl pırıl..sıcacık

yolda..15 yıllık yüzüğüm kırıldı..
tamam altı kırıktı ama takıyordum
bugün bir parçası olduğu gibi gitti..
geçenlerdede..yine o zamanlardan
çok sevdiğim bir kolyem
dağıldı..

15 yılda bişeymi var derken ben
aklıma geldi
Almanyada her ağustosta şehirde kurulan panayır misali eğlence yerine gelen bir falcım vardı
2004 yılının ağustosunda açtığı kartlarda
bana hayatımda 15.yılda bir dönüm bir kırılma yaşayacağımı söylemişti
nasıl dediğimde de
örneğin memleketinize geri dönmek dedi
çok istiyorum ama şartlar uygun değilki dediğimde de
kartlar bunu söylüyor dedi kadın..
sizin için güzel olacak ama ben seneye sizi göremeyeceğim:)
ve ben..2005 mart sonu apar topar herşeyi satıp savıp elden çıkararak geldim
melmekete.
1989 ağustossonundan 2004 martsonuna hesaplayın işte:)
şimdi..
bugün manitama anlattımda bunu 15 yıl olunca benide bırakçan yani dedi
ee..dur bakalım dedim bi 15 yıla varalımda:)

ilginç ama değilmi bu tesadüfler
gerçi hiçbişey tesadüf değil ama
düşünüyor işte insan.

25 Şubat 2009 Çarşamba

raporun devamı:)

cumartesi sabahı kahvaltıya davet ettik birini..
elinde şunlarla gelmişti


güzeller evet..tanzimde çok şık..
ama zamansız..gecikmiş..
gecikmiş telefonlar..gecikmiş tatiller gibi
olması yaşanması güzel
ama zamanında yapılmadığı için anlamını yitirmiş..
sadece çiçek..sadece telefon..sadece tatil..

neyse..oraları çok karıştırmayalım:)

bütün gün evdeydik
evde içecek ve taşınması zor şeyleri pek kalmadığı için hazır arabada var nasılsa deyip alışverişe gittim kardeşim için.
birde çipuralar aldık..
Baharım yeteneklidir o konuda
çok lezzetliydiler:)
buram buram sarımsak koktuk ama
kokar mokar tok tutar dedik:)
akşam..çiçekleri getireni gönderip arkadaşlarımla
çok sevdiğimiz bi ablamıza gittik
yakın zamanda annesi vefat etmiş
hem konuştuk
hasret giderdik
eve gelişimiz 2yi bulmuştu:)

Pazar günü oradaki Derneğimizin Genel Kurulu vardı
2 yılda bir yapılan bu toplantı her seferinde oranın en lüks otelinin Balo Salonunda yapılır ve herkes hesabını öderdi
bu yıl karar almışlar
salonu ve hizmetleri ücretsiz sunan kızılhaç binasında yaptık toplantıyı


hanımlar yine börekler, pastalar yapmıştı
yenilen içilen karşılığı bağış olarak 5€ ve üstü dendi..
sonunda yaklaşık 650€ toplandı bunu bir üye 1000€ ya tamamladı ve ben bu parayı Umut Çocukları'na getirdim:)
buda Yeni Yönetim Kurulu


o akşamda önce bir başka tanıdıkla kahve içmeye gittik..
ona orada bazı dersler verdim ona..belki anlamıştır:)

sonrası Afetçiime gittim:)
Su ile oynadık..Allahım ne tatlı bir şey o


Su bebeğin annesi, dayısı 10-12 yaşlarından beri tanırım onları:)
ve sonra işten gelen babişi ile uzun uzun sohbetlerimiz oldu
keyifliydik anlayacağınız:)
********
bu benim 100.yazım olmuş:) bide yazmıyosun diyosunuz bana
*****
şimdi ben bunu yazdım diye sakın nice 100lü yazılara falan deyip kıvırmayın sakın:)

24 Şubat 2009 Salı

burada olmadığım haftanın raporu:D

gerçi geleli nerdeyse 1 hafta oldu ama
ancak zaman ayırabiliyorum:)
sizlere göstermek için çektiğim fotoğraflar varda:)
akşam vardım Stuttgarta..
kimselere sıkıntı vermemek için trenle giderim dedim kızkardeşimin yaşadığı şehre
bi taraftanda tren yolculuğunun tadına varma arzusuydu tabiiki
elimde birtek çanta olunca sorun değil bu yolculuklar
ama kalabalık çantalarla baya zorlanıyorum in bin.
Neyse gelelim mevzuya
ben İstasyondan eve gitmek için otobüse binsemm binmesemmi diye düşünüp bi taraftanda hangi numaraydı nasıldı derken
yaklaşık 45 dakkada eve yaklaştım..
200metre kadar kala kızkardeşim geldi koşa koşa:)
sarılıştık özlemle
oda o gün 4 haftadır staj yaptığı işyerine alınmış olmanın mutluluğunu yaşıyordu
gerçi onu yaşamayada pek vakti vede hali yok ya cancağızımın..neyse çok şükür
kapıda bizi Bobi karşıladı:)
teyzesini unutmamış üstelik bide özlemiş
üstelik bide özlediğini gösterdi..Allah Allahhh

oturduk yemeğe
ben seviyorum diye tortellini yapmış:)
bayılıyorumda ona ben..
peynir dolgulu..
krema soslu vede bezelyeler
güzel yaparım kendilerini:)
severek yerdik
buradada yapıyorum..Metro sağolsun:)
sonra mutfaktan bi kokular gelmeye başladı
hayırdır falan derken
meğer Elif Sevgililer Günü için kurabiye yapıyormuş:)
manitasına götürmek için:)


bize düşenlerde şunlardı:)

çook lezzetliydilerrr..çookk..ellerine sağlık Elifimin
Ertesi gün işlerine vede okullarına gittiler..
ben öğlenüstü çıktım evden
hava güneşli ama soğuk
kar yağmış..ama ayaz
biraz dolaştım
biraz tanıdıklara uğradım
sonra Afetçiimle buluştuk
oranın en büyük alışveriş merkezi(!)nde oturduk bişeyler yedik..



sohbet edip özlem giderdik bir nebzede olsa
eve giderken Baharımın hersene alışkın olduğu pembelalelerini aldım
oradayken canlılarını götüreyim diyerek:)


hımm..fotoğrafta görülen örtü annemin eseri
bu arada belirteyim:)

o akşamıda öyle bitirdik
sonra cumartesi sabah..
onuda yarın anlatırım artık:)

günün sürprizi:)

telefon çaldı...ceptelefonum
sabit hattan arıyor biri
açtım efendim dedim
Gülten Hanım..
evet benim
müsaitmisiniz?
evet tabiiki dedim
Gaffur ben dedi:)
yüzümde gülücükler açtı

neden derseniz
daha evvelde bahsetmiştim
benim Mobilya bakmak için gittiğim bizim o tarafta büyük bi Mobilya mağazası'nın işletmecisi

geçenlerde baktım kapatıyoruz demişler
yazık dedim..
evlenemedim mobilya alayım
onlarda umudu kesti kapatıyorlar
bu sabah geçerken
ya bi uğrasam kapanmadan
Gaffur beye bi selam versem dedim

ve bugün arıyor adam:)
Bahçeşehire taşınıyorlarmış:)
kapanmıyor yani
nasıl sevindim anlatamam

tabiiki hepsine
kapanmamalarına
beni sayıp aramalarına
iş arasında beni böyle bir sürprizle mutlu etmelerine

hahayy..yaşamak güzel be
herşeye rağmen:)

uçan fiskelerden korunmam lazım yazısı:D

tamam işte burdayım
geldim..
20.yorumuda kapınca bi rahatladım ki canım sormayın gitsin:P
perşembeden beri ben ne biçim biinsanım..
yoksa insan değilmiyim şeklinde bişeyler düşünür oldum
aman nazarda değmesin bu arada:)

hep diyorum 1hafta gitmem demek
en az 2 hafta fitil fitil burnumdan gelmesi demek
birikenlere birde yeniler eklenince
helede sevgili patronumun birdenbire ofise gelme iştahı kabarınca
bu akşam ancak 22 suları eve gelebildim
manitada yok bu bikaçgün
canım o burda oldumu aklımı işede veremiyorum:))))))

rahatlayayım biraz gelcem gene
seviyorum sizi benn
bide öpücükler kondurayım

muaaaaaaaahhhhhhhhhhhhhh

11 Şubat 2009 Çarşamba

öylesine

böyle salak salak dolanıyorum bloglarda
bi taraftan karnım aç
krik krak yiyorum
oda çekirdek gibi
düşüncelere daldımmı paket biter farkında olmadan
başımda ağrıyor zaten
dün akşamdan beri bi tuhaflık var üstümde
ay aslanda tutuldu ondan heralde:D

sabah beri dün gelen işleri toplayıp imalatçıya gönderdim
kaç telefon görüşmesi yaptım bilmiyorum
patrona sabah sabah fırça attım

yarın gidiyorum
sevmiyorum aslında
ama..
tatil için gidiyorum desem iş var olurda
böyle olunca kimse sesini çıkarmıyor
yokum buralarda bikaçgün
Geçici bir süreliğine sınırdışı ediyorum kendimi
biraz aylaklık yapayım
oralarda havada çok soğuk
döneceğimi bildiğim halde gidiş hep sıkar beni oralara..
tuhafım işte napiim
********
hımm..tam yayınla dedim sayfaya girdim
bi bakayım bugün 11 şubat
belli bu sıkıntı
var bişey
kocamı terkedişimin yıldönümü bugün
17.yıl
vay bee
hüzünlüsün o zaman dedi arkadaş
ee dedim..benim hayatımda önemli bigün
sevincin içinde hüznü de barındıran
neyse..bırakalım:)

9 Şubat 2009 Pazartesi

Ahh..İstanbul:) ahh.. deyimler vede Atasözleri:))

bişey anlatıcaktım
yarına bırakmayayım..
bugün yazar yarın bi tık..la yayınlarım:D
unutucam yoksa yine

şimdiii
yeni çalışmaya başladığımız birileri var
kadın 18 yıldır İstanbul'da yaşayan bi Alman
eşide(henüz 7 aylık evliler)
oda burada
adam Makina Mühendisi
tek evlerden büyük yerleşim merkezlerine
fabrikalara vs. Rüzgar, güneş ve hidrojenle elektrik üretimini kapsayan bir projenin Hidrojen kısmının fikir /proje sahibi.
şimdii..
bunlar burada bi tatsızlık yaşamışlar
bizimle karşılaştılar bi şekilde ve ortalığı düzeltmeye
ardından bir kooperasyona girmeye çalışıyoruz.
Cumartesi günü eşiylede tanıştık

18 yıl evvel Türkiyeye geliyor
bi Mümessil Firmadamı ne çalışıyor
bazı şeyler ters gidiyor
annede uçağa binemediği için buraya gelemiyor..
görüşemiyorlar yani
Almanyaya dönmeye karar veriyor kadın
gidiyor
ev, iş herşey ayarlanıyor
bir kez daha İstanbula geliyor
ve
anneye telefon ediyor
ben burada kalıyorum..
herşeyi iptal edebilirsin
ve 16 yıl geçiyor işte..

bugün aslında bunu anlatacaktım
Simurgta İstanbulu
Ünste dilleri okuyunca

buda tamamlayacak dedim..
ahh ..İstanbul ahhhh

ctesi Avukattayız..
durum izah edildi
kadın çok güzel Türkçe biliyor ve eşine anlatıyor..
bende destekliyorum

Avukatımız verilmiş sadakanız varmış dedi adama:)

Kadın baktı şöyle bi bizim patrona:)
hadi bakalım dedi..
anlat şimdi:)))
tabii açıkladık ama
şu deyimlerin Atasözlerinin Tercümesi..oof offf:)
dün bu konuyla ilgili bi yazı bile vardı yine Simultane Tercümanla yapılmış söyleşide
zordur..
bi cümlede anlatılanı giriş gelişme ve sonuç şeklinde açıklaman gerekir bazen:)

işte..
gene uzadı bu konu:)

gideyim en iyisi ben


hafta başladııı

nasıl başladı:)
ammann boşverin ya

ctesi oldukça yoğundu iş ve Dernek Yönetim Kurulu Toplantısı tüm günümü aldı tabii
akşam eve attım kendimi
birde misafirler gelmiş Çorludan
çook eski ve iletişimimizin hala sürdüğü sevdiğimiz bi aile
kızlarıyla bizdeydiler

dün..yani pazar
o ne havaydı
ne rüzgar..fırtına
misafirlerde olunca ancak akşamüstü çıkabildim evden
mavişimi aldı..
Ortaköye gidemedim tabii
ama Balık rakı yapıldı:)
hiiç ilgi alanım olmadığı
gittiğim restoranlarda maç izlenen ortamı kesinlikle tercih etmeyen ben
birlikte olduğumuz kişilerin konumları itibariyle maçı izledik tabiiki:)
insanoğlu herşeye katlanıyo bee:))

sonrası Avcılar sahili..
iyi geldi deniz havası tabii
severim böyle havalarda sahilde olmayı ben

bugün çalışıyoruz
elektrikler kesikti uzun süre

geldikten sonrada açık kapatmaya uğraşırken zaman geçti işte yine

güzel bir haftamız olsun hepimizin

sevgi ve hoşluk eksik olmasın yaşantımızdan

7 Şubat 2009 Cumartesi

post it:)

anacım ilan tahtası gibi oldu bu blog:D
burdayım merak etmeyin demek için post it tarzı kullanıyorum nerdeyse

dağılmış vaziyetteyim
hafta nasıl geçti gene anlamadım
ve geçen hftayüklenmesi gereken ve yüklenmeyen
bu cuma çıkacağı söylenen mal hakkında bugünde bi bilgi alamadım inanırmısınız?

Geçen hafta Umut Çocukları Derneği Genel Kurulu yapıldı
genel sekreter oldum
Yeni Yönetimle ilgili çalışmalar,
yeni giriştiğimiz işler
ve eskiler
hepsi günümü yiyor
bu arada aşkk:)
masmavi yumuşacık bakışlara teslim ediyorum kendimi her fırsatta:)

güzel valla be:)

cumartesi oldukça yoğun yine

pazar Ortaköye kaçabilirim inşallah:D

sevgilerrr hepiciinize

4 Şubat 2009 Çarşamba

geldim ben geldim:)

ne büyük mutluluk yarabbim göremeyince aranmak
merak edilmek:)

burdayım
bu hafta tersliklerle başladı
haftasonuda zaten tatsız geren şeyler vardı
çok önemli değil merak etmeyin
aynı ..ama birtürlü çözemediğim şeyler
kesip atamıyorum..
bunlar geriyo

ptesi işle ilgili..
sanki herkes beni delirtmeye programlanmıştı
çıkması gereken mal çıkmamış ve haber yok
gitmesi gereken numune gitmemiş..
son anda hatırlatıyorum
gidiyor
ama dün bi bakıyorum yanlış
böyle böyle


beni heyecanlandıran şeyler de var canım o kadar da kötü değil:)
son günlerde beni uzun zamandır ilgilendiren bir konu ile ilgili insanlardan biriyle toplantılar
Özelde..beni mutlu eden biri
ee..bide Ayşem buradaydı zaten:)
hayatımdaki en güzel şeylerden 2siyle sık sık paylaştık zamanı

bundan iiyisi Şamda kayısı tamam
bide şu evim olsun
değmeyin keyfime..
tamam sırtını yeşile dayamış denize bakan terasıyla istiyorum onu
140 metrekareden geçici olarak 80ede indim:)
olsun artık dimiii:))

yalnız bu arada bişey oldu unuttum söylemeyi
7si yani ctesi akşam 11de Cem Karaca gecesi varmış kafe Gitarda..
Alem Fmde duydum ama bu kez sponsorluğumu yapamayacaklar
çünkü ben toplantıdaydım..radyoyu geç açabildim:(